Kötü arkadaş iş sahibi olmanızı,
Kötü ev sahibi ev almanızı,
Kötü sevgili de evlenip, yuva kurup
mutlu olmanızı - bu da benden :) -
sağlar!..mışş :)
p.s.
Hayatınızdaki kötülüklere sahip çıkın, tetikleyici güçleri var :)
Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
27 Ağustos 2012 Pazartesi
26 Ağustos 2012 Pazar
Alayınıza tınn!...
Bloguma alik alik bakmak,
ordan burdan takip etmeye calismak yasaktir!..
Dağılın!..:p
ordan burdan takip etmeye calismak yasaktir!..
Dağılın!..:p
24 Ağustos 2012 Cuma
tatil sonrası ilk gün karalamaca..amatör ruh..
2001 yılından beri çalışıyorum..
Ülkede iş hayatının bildiğim çetrefilli dokusunun
artık daha da ayaklar altında olduguna dair
inancım yükseldi..
sanırım herkes de bunun bilincinde..
kendini herşeyi bilen diye nitelendiren, sürtünerek bir yerlere gelmiş,
egosu tavan ama aslında yetersiz bu kişiler özellikle
gençleri meslekten soğutma / iş hayatında
demoralize olmasını sağlayıcı hareketlerde bulunmak için
hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar..
12 yıldır bu zorlu yolda çok düştüm, çok yoruldum,
çok kalktım, pek çok insanın bir gün dahi dayanamayacağı
şekilde çalıştım. -iç ses- süründüm resmen :p
Her sektörde hemen hemen aynıdır
Rahat yüzü görme imkanınız pek azdır
Hele organizasyon sektöründe..
Sosyal hayatınızı, özel hayatınızı, hatta ve hatta ailenizi
bile hiçe saymanız beklenir yeri gelince..
Hasta olmak, doktora gitmek gibi en basit insani şeylere bile
tahammül yoktur bu çalışma düzeninde..
Ama hiçbirşey yıldırmamıştır sizi bu zamana kadar.. yıldırmaz da..
Azimli olmanız görülmez de başarınız kıskanılır..
En ufacık bir hata yada olumsuzlukta eline taşı alan atar..
Günah keçisi olursunuz..
Hırslı (hırs ?! dedim dikkat, azim başka bişiy)
çalışma arkadaşlarınız tarafından
suçlanmanız, kıskanılmanız için
en ufak insani bir yorumunuz yeter..
Herkes sürekli psikolojinize oynar..
Kendinizden başka kimseyi düşünmemeniz gerekir,
kimseden yardım isteme hakkınız yoktur,
çünkü, herşeyi siz 'yapmak zorundasınız' dır..
İşi safsaklayan, tabir caizse yatarak para kazananların aksine
siz ofiste yatar kalkar modtasınızdır nerdeyse..
Kırk yılın başı normal bir saatte (21:00) çıkma imkanı bulduysanız
da, eve gittiğinizde un çuvalı gibi yığılır kalırsınız :p
Sizi en çok anlaması gereken kendi yaşınızda ve deneyimizdeki
arkadaslarınız dahi sizi alakalı/alakasız herhangi bir konuda yorar..
-kendilerine eğlence sayıyıorlar böyle yaşamayı sanırım..-
Bu kadar 'mutsuzluk' içerisinde kendilerini
böyle iyi hissedeceklerini sanıyorlar sanırsam, ama nafile!..
Zamanla bu şekilde olanları görmekten
insanlıktan çıkar,
yorgunluğa, sizin milyonlarca sıkıntınız
yada yoğunluğunuz olmasına ragmen
halden anlamayan, alakasız sekilde sizi yoran,
dünyanın kendi etraflarında döndüğünü sananlardan
sıkılmaya hatta nefret etmeye başlarsınız..
Aileniz,arkadaslarınız, sevgiliniz bu duruma anlam veremez
ve çok klasik 'çok gerginsin' ,
'sen yine neye sinirleniysen hıncını benden çıkarma',
'psikopata bağlamışsın' gibi yorumlarda bulunurlar..
Tüm rahatsızlıklardan muzdarip bir şekilde
yine de umutla hayatınızı devam ettirmeye çalışırsınız..
Kendi özel hayatında hiçbir yere gelememiş,
egosu tavan, aslında başarısız, başkasını mutsuz etmekle
mutlu olan, her daim kendini bi bok sanan insanlar
yalnız olmaya ve kalmaya mahkumdurlar..
ve malesef ki iş hayatında da mor dağların sahibidirler..
Ben işimi çok sevmeme ve iyi yapmaya endekslenmeme rağmen
hiçbirzaman hayatın sadece 'iş iş iş' ten ibaret olmadığını
düşünüyorum..
Ama böyle düşündüğünüzde de profesyonel olmamakla suçlanıyorsunuz
profesyonel düşünüp hissetmek günümüz dünyası vazgeçilmez kuralı çünkü..
Ama daha hala dünyayı gezmek istiyorum ben..
Belli bir yaştan sonra herşeyi bırakıp datçaya yerleşmek,
akşam balkonumu yıkayıp,deniz manzarası eşliğinde çayımı yudumlamak,
kitap okumak istiyorum..
Profesyonellik oysa olmuycam,
kul, köle edip insanları öyle bir alıştırıyor ki bu dünya,
sonunda hayal etmeyi bile unuturuyor insanlara..
Hayatın bu çarklarına alışmamak dileğiyle..
gururla
ve hep amatör ruh ile!..
Sevgiler :)
Ülkede iş hayatının bildiğim çetrefilli dokusunun
artık daha da ayaklar altında olduguna dair
inancım yükseldi..
sanırım herkes de bunun bilincinde..
kendini herşeyi bilen diye nitelendiren, sürtünerek bir yerlere gelmiş,
egosu tavan ama aslında yetersiz bu kişiler özellikle
gençleri meslekten soğutma / iş hayatında
demoralize olmasını sağlayıcı hareketlerde bulunmak için
hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar..
12 yıldır bu zorlu yolda çok düştüm, çok yoruldum,
çok kalktım, pek çok insanın bir gün dahi dayanamayacağı
şekilde çalıştım. -iç ses- süründüm resmen :p
Her sektörde hemen hemen aynıdır
Rahat yüzü görme imkanınız pek azdır
Hele organizasyon sektöründe..
Sosyal hayatınızı, özel hayatınızı, hatta ve hatta ailenizi
bile hiçe saymanız beklenir yeri gelince..
Hasta olmak, doktora gitmek gibi en basit insani şeylere bile
tahammül yoktur bu çalışma düzeninde..
Ama hiçbirşey yıldırmamıştır sizi bu zamana kadar.. yıldırmaz da..
Azimli olmanız görülmez de başarınız kıskanılır..
En ufacık bir hata yada olumsuzlukta eline taşı alan atar..
Günah keçisi olursunuz..
Hırslı (hırs ?! dedim dikkat, azim başka bişiy)
çalışma arkadaşlarınız tarafından
suçlanmanız, kıskanılmanız için
en ufak insani bir yorumunuz yeter..
Herkes sürekli psikolojinize oynar..
Kendinizden başka kimseyi düşünmemeniz gerekir,
kimseden yardım isteme hakkınız yoktur,
çünkü, herşeyi siz 'yapmak zorundasınız' dır..
İşi safsaklayan, tabir caizse yatarak para kazananların aksine
siz ofiste yatar kalkar modtasınızdır nerdeyse..
Kırk yılın başı normal bir saatte (21:00) çıkma imkanı bulduysanız
da, eve gittiğinizde un çuvalı gibi yığılır kalırsınız :p
Sizi en çok anlaması gereken kendi yaşınızda ve deneyimizdeki
arkadaslarınız dahi sizi alakalı/alakasız herhangi bir konuda yorar..
-kendilerine eğlence sayıyıorlar böyle yaşamayı sanırım..-
Bu kadar 'mutsuzluk' içerisinde kendilerini
böyle iyi hissedeceklerini sanıyorlar sanırsam, ama nafile!..
Zamanla bu şekilde olanları görmekten
insanlıktan çıkar,
yorgunluğa, sizin milyonlarca sıkıntınız
yada yoğunluğunuz olmasına ragmen
halden anlamayan, alakasız sekilde sizi yoran,
dünyanın kendi etraflarında döndüğünü sananlardan
sıkılmaya hatta nefret etmeye başlarsınız..
Aileniz,arkadaslarınız, sevgiliniz bu duruma anlam veremez
ve çok klasik 'çok gerginsin' ,
'sen yine neye sinirleniysen hıncını benden çıkarma',
'psikopata bağlamışsın' gibi yorumlarda bulunurlar..
Tüm rahatsızlıklardan muzdarip bir şekilde
yine de umutla hayatınızı devam ettirmeye çalışırsınız..
Kendi özel hayatında hiçbir yere gelememiş,
egosu tavan, aslında başarısız, başkasını mutsuz etmekle
mutlu olan, her daim kendini bi bok sanan insanlar
yalnız olmaya ve kalmaya mahkumdurlar..
ve malesef ki iş hayatında da mor dağların sahibidirler..
Ben işimi çok sevmeme ve iyi yapmaya endekslenmeme rağmen
hiçbirzaman hayatın sadece 'iş iş iş' ten ibaret olmadığını
düşünüyorum..
Ama böyle düşündüğünüzde de profesyonel olmamakla suçlanıyorsunuz
profesyonel düşünüp hissetmek günümüz dünyası vazgeçilmez kuralı çünkü..
Ama daha hala dünyayı gezmek istiyorum ben..
Belli bir yaştan sonra herşeyi bırakıp datçaya yerleşmek,
akşam balkonumu yıkayıp,deniz manzarası eşliğinde çayımı yudumlamak,
kitap okumak istiyorum..
Profesyonellik oysa olmuycam,
kul, köle edip insanları öyle bir alıştırıyor ki bu dünya,
sonunda hayal etmeyi bile unuturuyor insanlara..
Hayatın bu çarklarına alışmamak dileğiyle..
gururla
ve hep amatör ruh ile!..
Sevgiler :)
22 Ağustos 2012 Çarşamba
unutmadık!..
"İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil,
sustukları şeylerden de sorumludurlar."
Uğur Mumcu
sustukları şeylerden de sorumludurlar."
Uğur Mumcu
20 Ağustos 2012 Pazartesi
karalamaca
Bazen susarsin..
Yenilmis sanirlar seni, eksik ya da yaramaz;
Oysa ki bilen bilir
Konustugum zaman kimse kaldiramaz..
Susmam asaletimdendir!..
Yenilmis sanirlar seni, eksik ya da yaramaz;
Oysa ki bilen bilir
Konustugum zaman kimse kaldiramaz..
Susmam asaletimdendir!..
Based on my experience..
Aldatacak kadar karaktersizse, yakalanacak kradar salak oldugu unutulmamalidir!..
19 Ağustos 2012 Pazar
Baba evi..bayram ve hüzün..
Bayram geldi..
Ama artık
çocukluğumuzdaki
ev ev gezmeler yapılan,
büyüklerin elleri öpülen, ev baklavası yenilen,
harçlık toplanan,
hoş sohbet bayramlar olarak geçmiyor,
''kısa kafa dinlemek için güneye kaçılan tatil yapılan
birkaç günlük geziler için fırsat'' anlamında
şu an günümüzde bayram tatilleri..
...
...
Geleneksel olarak aile, akraba ziyaretleri olarak
geçse de artık değişmekte..
Bir şekilde insanların özlemleri neyse onu gerçekleştiriyorlar..
akraba ziyareti, aile özlemi veya tatil vs..
...
birikmiş bir özlem dolayısıyla
madem öyle hadi bakalım dedik,
atladık gittik Ege' mize :)
Baba Evimize..
...
Nasıl yada ne şekilde ayrılmış olursanız olun,
gidip geri geldiğinizde herşey aynı kalsın istiyorsun..
Herşeyi bıraktığı yerde bulmak istiyor insan..
Herşey değişiyor ama
O mekanlar, o insanlar, o an' lar dursun istiyorsun..
Oysa zaman geçiyor,
değişiyor herşey..
...
...
Dalıp gittiğimde anılar canlanıyor..
Özlüyorum..
saçları kırmızı tokalarla 'at kuyruk' bağlanmış,
parmakları boğum boğum,
üzerinde beyaz kollu, kırmızı ekoseli, fırfırlı elbisesi,
ayağında uçları dantelli, beyaz kısa çoraplar
ve kırmızı tokalı rugan ayakkabılarıyla
'cici' lerini giymiş küçük kız çocuğunu..
Özlüyorum..
Babamın akşam gelirken ufak tefek bişiyler almasını,
kucağına oturtup 'bak bakalım ne var' diyişini..
ceplerini karıştırarak onu bulma heyecanımı,
-ama süslü bir toka olurdu, ama küçük oyuncak her seferinde..-
merakla göz atışımı..
...
Olsa bir değnek
sihirlisinden şöyle;
Sarsak en başa,
Hadi zil çalsa,
dönebilsem o yaşlara..
'babam geldi' diye bağırarak kapıyı açsam..
Elindekileri kenara koyup,
beni kucağına alsan baba..
...
...
Özlüyorum..
Abimle itişip kakışıp senin gelip ikimize kızıp, öğüt vermeni
'hadi yatın, yarın okul var' diye çıkışmanı..
Özlüyorum..
Annemin saçlarımı suyla ıslatıp
taramasını,
'at kuyruk' yapmasını..:)
Mahallede arkadaşlarla saç saça baş başa kavga edip,
sonra hiçbirşey yokmuş gibi gülmelerimizi..:)
Özlüyorum..
Okuldan gelip çaya bisküvi batırıp
kahkahalarla izlediğim çizgi filmleri..
Bakkaldan külah içinde bir bardak çekirdek alıp
sokakta arkadaşlarımla çitlemeyi..
Özlüyorum sabun kokulu pijamamla
mutfak tıkırtılarını dinleyerek uyuyakalmayı..
ertesi gün okula geç kalmamı,
bir türlü uyanamamamı,
önlüğümü giyip uyumamı,
çorabımı giyip uyumamı..:))
annemin beni hazırlamalarını,
oyuna dalmalarımı,
dokuz kiremit,
sek sek oynamayı..
...
...
Ayrılırken
dönüp arkama baktığımda
gördüğüm belki de sadece bir ev di..
ama gözümde canlanan sonsuz bir
özlem koridoru anılara dair..
..
Belki o yüzleri bir daha göremeyeceksin,
Öyle ya da böyle
ya da araya zaman girecek..
Evlenip gitseniz de
bir daha uzunca bir zaman göremeseniz de
hep arda kalan
taptaze anılar,
birikmiş bir hüzün tortusu olacak..
16 Ağustos 2012 Perşembe
dipnot:
Bugün bir kez daha anladım ki;
Seni üzen insanları önemsememeye başladığın an,
mutlu edenlerin değerini daha iyi anlıyorsun!..
Seni üzen insanları önemsememeye başladığın an,
mutlu edenlerin değerini daha iyi anlıyorsun!..
14 Ağustos 2012 Salı
that's right!..
Kadın; onlarca talip içinden sevip-sevileceğini seçer, gerisini reddeder,
Erkek; onlarcasının peşinde koşarken onu seçeni kaybeder..
Erkek; onlarcasının peşinde koşarken onu seçeni kaybeder..
karalamaca..
Hikayesi olan insanları sevdiğimi hep söylerim!..
Etkilendiğim, ilham aldığım insanlar çünkü..
Çok şey katıyor bana..
Eylül ayında olacak bir organizasyon için müzik gruplarını
araştırmam gerekti..
Jaz guitar concept bir orkestra talep edilen..
Daha önce görüştüğüm birkaç kişi aracılığıyla irtibat
kurarken stüdyo çalışmasını izlemeye gittiğimiz yerde
zaten müziğini dinlemekten keyif aldığım Mercan Dede ' yle
karşılastım..
Bilen bilir, sufi müziğini dünya müzik tınılarıyla muhteşem
bir şekilde harmanlar..
Yaratıcı, alanında fark yaratan ve hikayesi olan insanlardan
kendimi bildim bileli etkilenmişimdir..
Mercan Dede -aslında Arkın Ilıcalı- da tam böyle biri..
Çok cool, mesafeli soğuk sanırdım ama aksine gayet hoş sohbet
ve sempatik bir kişiliği var..
Zaten enstrumental müzik dinleyen ben, merak ettiğim birçok
konuda bilgi sahibi oldum :)
ney, vurmalı ve üflemeli
çalgılar dan başlayıp ebru sanatına kadar
birçok konuda bayağı konustuk..
Albümlerini dinleyen takip edenler çok iyi bilirler ki
hakikaten insanın ayaklarını yerden keser..
Kendisiyle istanbulda yaşıyorsanız her an
karşılaşmanız mümkün..
Ama halep pasajında, ama Mephisto da..
Işık saçan bir enerjisi ve yüzü var..
Samimi ve içtenliğiyle sanki kırk yıldır
tanıyormuş gibi hissediyorsunuz.
Ve eşinin soyadını alacak kadar kibar bir adam!..
ülkem erkeği için zor ama fark yaratan
özel bir davranış..
Yaratıcı ötesi süper bir kişilik diyebilirim..
Kendisinin önem verdiği tabir ile söylemek gerekirse
tam bir 'Dünya İnsanı'..
İş güç arasında kayda değer olduğunu düşünerek
bu güzel insana dair bişiyler karalamak istedim
hepsi bu!..:)
Etkilendiğim, ilham aldığım insanlar çünkü..
Çok şey katıyor bana..
Eylül ayında olacak bir organizasyon için müzik gruplarını
araştırmam gerekti..
Jaz guitar concept bir orkestra talep edilen..
Daha önce görüştüğüm birkaç kişi aracılığıyla irtibat
kurarken stüdyo çalışmasını izlemeye gittiğimiz yerde
zaten müziğini dinlemekten keyif aldığım Mercan Dede ' yle
karşılastım..
Bilen bilir, sufi müziğini dünya müzik tınılarıyla muhteşem
bir şekilde harmanlar..
Yaratıcı, alanında fark yaratan ve hikayesi olan insanlardan
kendimi bildim bileli etkilenmişimdir..
Mercan Dede -aslında Arkın Ilıcalı- da tam böyle biri..
Çok cool, mesafeli soğuk sanırdım ama aksine gayet hoş sohbet
ve sempatik bir kişiliği var..
Zaten enstrumental müzik dinleyen ben, merak ettiğim birçok
konuda bilgi sahibi oldum :)
ney, vurmalı ve üflemeli
çalgılar dan başlayıp ebru sanatına kadar
birçok konuda bayağı konustuk..
Albümlerini dinleyen takip edenler çok iyi bilirler ki
hakikaten insanın ayaklarını yerden keser..
Kendisiyle istanbulda yaşıyorsanız her an
karşılaşmanız mümkün..
Ama halep pasajında, ama Mephisto da..
Işık saçan bir enerjisi ve yüzü var..
Samimi ve içtenliğiyle sanki kırk yıldır
tanıyormuş gibi hissediyorsunuz.
Ve eşinin soyadını alacak kadar kibar bir adam!..
ülkem erkeği için zor ama fark yaratan
özel bir davranış..
Yaratıcı ötesi süper bir kişilik diyebilirim..
Kendisinin önem verdiği tabir ile söylemek gerekirse
tam bir 'Dünya İnsanı'..
İş güç arasında kayda değer olduğunu düşünerek
bu güzel insana dair bişiyler karalamak istedim
hepsi bu!..:)
13 Ağustos 2012 Pazartesi
Thanks to..
Geçip giden günlerin ardından baktım da şöyle bir;
Çoookk çabalamış, çook koşmuşum..
Çok ağlamış..çookk üzülmüş
ama hiçbir zaman umudumu kaybetmemiş,
doğru bildiğim yolda ilerlemişim..
...
...
Hayatımın en kötü son 1 yılından sonra
mutlu ve huzurlu bir şekilde sevdiğim istediğim işi
yapmaktan, sevdiğim insanlarla olmaktan mutluyum!..:)
.....
En kötü anlarımda arkamdan konuşan fesat akrabalara,
destek yerine köstek olanlara,
'yapamaz' diyerek demoralize edenlere,
hep olumsuzlukları önüme sürenlere,
'kır dizini ananın babanın yanında öğretmenlik yap' diyenlere,
hatta
'bul zengin bir koca, otur ne uğraşıyorsun' diyenlere,
ikiyüzlü, kıskanan ama bana dost gözüken bazı arkadaşlarıma,
niteliklerimi küçümseyen, aşağılayan
bana inanmayan ve beni üzmeye çalışanlara,
eleştirenlere,
engelleyenlere,
sorun yaratanlara,
iyi günde olup, kötü günde yok olanlara...
....
Teşekkürler!..:)
İnatla doğru bildiğim yolda ilerlememi sağladınız..
İnancımı taze tuttunuz..
Azmimi perçinlediniz..
Bugün burdaysam,
dimdik ayakta gururla olmak istediğim yerde
azimle çalışıyorsam,
sayenizde oldu!..
Teşekkürler!..
.......
......
Olur mu şimdi gerçek kahramanlara teşekkür etmemek..
Güzel insanlar da tanıdım..
İnsanın halinden anlayan..
Güzel dostlar da biriktirdim tabii!..
...
Herşeyden önce
Varlık sebebim
Koruyucu meleğim Babama,
Fedakar Anneme,
Gerçek dostlarıma,
Yıllardır herzaman en kötü anımda bile yanımda olan,
bana inanan, gerçek dost Evren' e..
Gözlerinde ve yüreğindeki ışıltıyla
hep enerji ve moral deposu Yana'ma :)
Ve
Onu tanıdığıma her gün şükrettiğim,
varlığına varlığım kadar inandığım Meleğim' e..
Sonsuz Teşekkürler!..
İyi ki varsınız!...
Çoookk çabalamış, çook koşmuşum..
Çok ağlamış..çookk üzülmüş
ama hiçbir zaman umudumu kaybetmemiş,
doğru bildiğim yolda ilerlemişim..
...
...
Hayatımın en kötü son 1 yılından sonra
mutlu ve huzurlu bir şekilde sevdiğim istediğim işi
yapmaktan, sevdiğim insanlarla olmaktan mutluyum!..:)
.....
En kötü anlarımda arkamdan konuşan fesat akrabalara,
destek yerine köstek olanlara,
'yapamaz' diyerek demoralize edenlere,
hep olumsuzlukları önüme sürenlere,
'kır dizini ananın babanın yanında öğretmenlik yap' diyenlere,
hatta
'bul zengin bir koca, otur ne uğraşıyorsun' diyenlere,
ikiyüzlü, kıskanan ama bana dost gözüken bazı arkadaşlarıma,
niteliklerimi küçümseyen, aşağılayan
bana inanmayan ve beni üzmeye çalışanlara,
eleştirenlere,
engelleyenlere,
sorun yaratanlara,
iyi günde olup, kötü günde yok olanlara...
....
Teşekkürler!..:)
İnatla doğru bildiğim yolda ilerlememi sağladınız..
İnancımı taze tuttunuz..
Azmimi perçinlediniz..
Bugün burdaysam,
dimdik ayakta gururla olmak istediğim yerde
azimle çalışıyorsam,
sayenizde oldu!..
Teşekkürler!..
.......
......
Olur mu şimdi gerçek kahramanlara teşekkür etmemek..
Güzel insanlar da tanıdım..
İnsanın halinden anlayan..
Güzel dostlar da biriktirdim tabii!..
...
Herşeyden önce
Varlık sebebim
Koruyucu meleğim Babama,
Fedakar Anneme,
Gerçek dostlarıma,
Yıllardır herzaman en kötü anımda bile yanımda olan,
bana inanan, gerçek dost Evren' e..
Gözlerinde ve yüreğindeki ışıltıyla
hep enerji ve moral deposu Yana'ma :)
Ve
Onu tanıdığıma her gün şükrettiğim,
varlığına varlığım kadar inandığım Meleğim' e..
Sonsuz Teşekkürler!..
İyi ki varsınız!...
reading..
Diyor ya yazar kızlar eskiden şairlerin ismini ezberlerdi şimdi futbolcuların diye...
iste o vakitler erkekler sairdi şimdi cahil...
iste o vakitler erkekler sairdi şimdi cahil...
11 Ağustos 2012 Cumartesi
karalamaca..
Günlerden cumartesi..
Mübarek aksam da yine çalışmakla gecti..
Hiç sevap point kazanamadık..:)
bu dunyayı gecsek ahirette de level şansımız yok ! :p
Güzel bir gün!..
Güneş yakıyor..
Rüzgar bugün güzel esiyor..
(ama insan kokularını da taşıyınca sıkıntı oluyor biraz..:P )
Martılar , isil isil deniz, dalga sesi..
insanlara ve olup biten herşeye sırtımı dönüp bunlara bakmak istiyorum yalnızca...
.........
.........
Ve tabi ki kitap..
....
Güzel bir Cumartesi günü kahvaltısı..
domatesli sos, patates kızartması ,
kasarli omlet..daha neler neler...
Sabah kuş sesleriyle uyanmaktı isteğim..
ama bu kuş karga degildi!..:)
- iç ses-Bu evrenin algı sorunu varken olumlu beklentilerin olsa ne farkeder..:p
...
Müziği açtım..
enerjik..güzel..
kendine getiriyor insanı..
Adele ablanın kendinde olmayan enerjinin
şarkılarında olması garip ama sabah sabah iyi oldu galiba..rumor has it.....
Gazetelere baktım şöyle bir..
memleket bitmiş okey dönüyor..
Asabiyet yaratmasın şimdi,
kapatıp sustum..
sükut ikrardan gelir ama ben neyin ikrarındayım inanın bilmiyorum...
ülke gündemi ve benim gündemim cok farklı..
ne yazsam bilemedim..sonra perhiz lahana turşusu meselesi filan pişman iste...
....
Uzandım..
Bugünlerde uyku cok iyi geliyor..
hafta sonu bile vakit bulamamam ve yoğun olmamdan
sanırım..
Şöölee..İki yıldız arası göğe asılı hamak…Uyku, uyku…
Zamansız ve mekansız, uyumak...Uyumak istiyorum...
Gercekten gün cok güzel ama henüz bunun bir parçası degilim..
Hadi bakalım!..:)
Mübarek aksam da yine çalışmakla gecti..
Hiç sevap point kazanamadık..:)
bu dunyayı gecsek ahirette de level şansımız yok ! :p
Güzel bir gün!..
Güneş yakıyor..
Rüzgar bugün güzel esiyor..
(ama insan kokularını da taşıyınca sıkıntı oluyor biraz..:P )
Martılar , isil isil deniz, dalga sesi..
insanlara ve olup biten herşeye sırtımı dönüp bunlara bakmak istiyorum yalnızca...
.........
.........
Ve tabi ki kitap..
....
Güzel bir Cumartesi günü kahvaltısı..
domatesli sos, patates kızartması ,
kasarli omlet..daha neler neler...
Sabah kuş sesleriyle uyanmaktı isteğim..
ama bu kuş karga degildi!..:)
- iç ses-Bu evrenin algı sorunu varken olumlu beklentilerin olsa ne farkeder..:p
...
Müziği açtım..
enerjik..güzel..
kendine getiriyor insanı..
Adele ablanın kendinde olmayan enerjinin
şarkılarında olması garip ama sabah sabah iyi oldu galiba..rumor has it.....
Gazetelere baktım şöyle bir..
memleket bitmiş okey dönüyor..
Asabiyet yaratmasın şimdi,
kapatıp sustum..
sükut ikrardan gelir ama ben neyin ikrarındayım inanın bilmiyorum...
ülke gündemi ve benim gündemim cok farklı..
ne yazsam bilemedim..sonra perhiz lahana turşusu meselesi filan pişman iste...
....
Uzandım..
Bugünlerde uyku cok iyi geliyor..
hafta sonu bile vakit bulamamam ve yoğun olmamdan
sanırım..
Şöölee..İki yıldız arası göğe asılı hamak…Uyku, uyku…
Zamansız ve mekansız, uyumak...Uyumak istiyorum...
Gercekten gün cok güzel ama henüz bunun bir parçası degilim..
Hadi bakalım!..:)
karalamaca..
Erkegin kadina şizofren muamelesi yaptigi an,
aslinda kadinin en zeki ve kurnaz oldugu andir..
aslinda kadinin en zeki ve kurnaz oldugu andir..
10 Ağustos 2012 Cuma
God sent
Hayatının öyle bir anında çıkar gelir ki;
kalbinin senin bile dokunamadığın noktalarına dokunur!..
kalbinin senin bile dokunamadığın noktalarına dokunur!..
9 Ağustos 2012 Perşembe
line space..
Dissalligi azaldikca insanin, icselligi artiyor;
dis dunyayla kurdugu baglar hafifledikce ya da sig
oldugunu anladikca, ozle olan ilintisi saglamlasiyor!..
dis dunyayla kurdugu baglar hafifledikce ya da sig
oldugunu anladikca, ozle olan ilintisi saglamlasiyor!..
I understood that
Bazen onundeki seyleri net gorebilmek icin,
onlardan iyice uzaklasmak gerekiyor!..
onlardan iyice uzaklasmak gerekiyor!..
7 Ağustos 2012 Salı
lan..Lan.............LAN!
gereksiz yere pörtleyen, hayatınıza giren,enerjinizi alan, demoralize eden,
ikiyüzlü,ucuz ve basit insanlardan iğrendim artık!..
bi yokolun yaaa!....
ikiyüzlü,ucuz ve basit insanlardan iğrendim artık!..
bi yokolun yaaa!....
cuk
''Dunyada hicbirsey, karsisindakini kandirdigini sanan bir budalanin
sevinci kadar komik degildir''
Haldun Taner!
sevinci kadar komik degildir''
Haldun Taner!
6 Ağustos 2012 Pazartesi
what goes around will come around
"Kadın hiç gitmeyecekmis gibi sever;
ama yeri gelir hiç sevmemiş gibi gider."
-J. Christophe-
ama yeri gelir hiç sevmemiş gibi gider."
-J. Christophe-
5 Ağustos 2012 Pazar
3 Ağustos 2012 Cuma
uyuyakalsam...
Gunun azimle basliyorsa,
Gunun sonunda makyajini bile cikartamayacak kadar yorgunsan,
Haftasonlari bile calisiyorsan,
ugruna emek harcadigin bir hedefin var demektir!..
p.s.
Bugun cok kostum, cok yoruldum, bir o kadar da eglendim
Derhal dinlenmeliyim :)
yatak beni cagiriyor!..
ZzzzZzzzz......
Gunun sonunda makyajini bile cikartamayacak kadar yorgunsan,
Haftasonlari bile calisiyorsan,
ugruna emek harcadigin bir hedefin var demektir!..
p.s.
Bugun cok kostum, cok yoruldum, bir o kadar da eglendim
Derhal dinlenmeliyim :)
yatak beni cagiriyor!..
ZzzzZzzzz......
2 Ağustos 2012 Perşembe
Günün sözü..
"Beni dışardan arkamdan konuşulanlara inanarak
yargılayanlara söyleyecek sözüm yok;
Zaten dışarıda kalmaları onlara yetiyor."
-M. Twain-
yargılayanlara söyleyecek sözüm yok;
Zaten dışarıda kalmaları onlara yetiyor."
-M. Twain-
1 Ağustos 2012 Çarşamba
azıcık mola :)
Biraz soluklanmak istiyorum..
Fazlasıyla koşturmaca geçen bir hafta..
Artık kendime ait kısımda huzurlu tenhaları istiyorum..
İşimle ilgili mutluyum..
Bu zamana kadar istediğim herşey olmakta..
istediğim de buydu..
Şikayet etmiyorum o yüzden..
Düğün ve kokteyl organizasyonlarına yoğunlaşmış durumdayım
Her ne kadar bu yorgunluğa ve koşturmacaya rağmen
sınırlarımı zorlayan durumlar olsa da
kendime inanmış vaziyette ilerliyorum..
Haftasonları çok zor da olsa ayarlayıp bi yerlere gitmek
-ki lüx oldu benim için bu ara zamansızlıktan ama-
en güzel keyif bu ara..
Bir party organizasyonu ile ilgili görüşmeye
kemerburgaza giderken farkettim ki,
istanbul'un gayet sakin, doğayla başbaşa huzurlu yerleşim yerleri
az da olsa var..
Beykoz,kanlıca,çengelköy,şile,polenezköy derken
Kemerburgazı beğendim..
İstanbulun dibinde cennet ama biz illa ki egzos kokusu çekicez ?!
Orman havası ile hem de sakinliği ile aslında doğanın anakentle buluştuğu
benim gibi bu kaosun içinde aslında huzurlu sakin yerleri arayanlar için
sanırım ideal hatta vazgeçilmez bir yer..
Şahsen bedava verseler ulus,levent vs. yüksek,ruhsuz,
soğuk beton plazalar ya da lüx daireler
yerine bahçeli müstakil bu evleri tercih ederim!..
Aslında daha da güzeli-idealim-;
-ki yakın zamanda gerçekleştirmek istediğim-
doğrudan ege' de özellikle datça da bir yer de olmak ve
üstadın dediği gibi ölmeden cenneti yaşamak..
....
....
Düşündüğünden daha fazlasısın
Hiçbirşey zor değil..
Misal..
....
....
buyuran;
ege aşığı amatör bir kalem :)
Fazlasıyla koşturmaca geçen bir hafta..
Artık kendime ait kısımda huzurlu tenhaları istiyorum..
İşimle ilgili mutluyum..
Bu zamana kadar istediğim herşey olmakta..
istediğim de buydu..
Şikayet etmiyorum o yüzden..
Düğün ve kokteyl organizasyonlarına yoğunlaşmış durumdayım
Her ne kadar bu yorgunluğa ve koşturmacaya rağmen
sınırlarımı zorlayan durumlar olsa da
kendime inanmış vaziyette ilerliyorum..
Haftasonları çok zor da olsa ayarlayıp bi yerlere gitmek
-ki lüx oldu benim için bu ara zamansızlıktan ama-
en güzel keyif bu ara..
Bir party organizasyonu ile ilgili görüşmeye
kemerburgaza giderken farkettim ki,
istanbul'un gayet sakin, doğayla başbaşa huzurlu yerleşim yerleri
az da olsa var..
Beykoz,kanlıca,çengelköy,şile,polenezköy derken
Kemerburgazı beğendim..
İstanbulun dibinde cennet ama biz illa ki egzos kokusu çekicez ?!
Orman havası ile hem de sakinliği ile aslında doğanın anakentle buluştuğu
benim gibi bu kaosun içinde aslında huzurlu sakin yerleri arayanlar için
sanırım ideal hatta vazgeçilmez bir yer..
Şahsen bedava verseler ulus,levent vs. yüksek,ruhsuz,
soğuk beton plazalar ya da lüx daireler
yerine bahçeli müstakil bu evleri tercih ederim!..
Aslında daha da güzeli-idealim-;
-ki yakın zamanda gerçekleştirmek istediğim-
doğrudan ege' de özellikle datça da bir yer de olmak ve
üstadın dediği gibi ölmeden cenneti yaşamak..
....
....
Düşündüğünden daha fazlasısın
Hiçbirşey zor değil..
Misal..
....
....
buyuran;
ege aşığı amatör bir kalem :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)