29 Haziran 2013 Cumartesi

Keep calm and get married :))


26 Haziran 2013 Çarşamba

kısa bir ara..:)

Bunca gerginlik yeter,

biraz dinlenelim dedik

ve soluğu ege'm ege'm güzel ege'm de

memleketimde aldım-almak zorunda kaldım biraz da-

geçen sefer babamla ilgilenip çok kısa kalıp dönmüştüm

arkadaşlarla papaz olmamak adına ufak bir ziyaret süper oldu

mayısın sonundan itibaren gerginlikten ve yorgunluktan biraz 

olsun kurtulmak ve en sevdiğim arkadasım nilü'm evlendiğinden

ve izmire yerleştiğinden beri bir türlü göremediğimden en sonunda

tak dedi ve kaçayım dedim

insan kendini nereye ait hissediyorsa, ruhu nerde huzurluysa

oralıdır aslında

Bütün çocukluk arkadaşlarım, komşular, akrabalar, eş dost burda..

O yüzden herşey benim için İzmir özellikle seferihisar..

kuzen ve enyakın arkadası ziyaret önce..

iki istanbul aşığı sevdiğim insanı izmire uğurlayıp

benim gibi ege aşığının da istanbulda çakılı kalması nasıl bir ironidir, tanrım :s

gerçi yakında ben de sonunda ege me yerleşeceğim ama :)

Alsancak, Karşıyaka, Konak,güzelbahçe de inciraltı

kemeraltında alışveriş derken bayagı gezdim

İnsan huzur buluyor 

kendine dönüyor

anılarına dönüyor

Hava miss.. sıcak herzamanki gibi ışıl ışıl bir ege yazı

ege de yazları özlemişim bu arada

kordon da yürüyüş..

havada martılar..

denizde balıklar..

gevrek yedim :)

çingene kızlar çiçek satma,

uydurma fal bakma

gevrekçiler gün bitmeden tükensin gevrekler derdinde :)

gün batımını izleyebilceğim en iyi yere oturdum..

Burnumda iyot kokusu..

çocukluğumdan kalan kokular..

yaramazlıklarım..

korkusuzca daldığımız bahçeler..

tırmanıp düşüp dizlerimizi kanattığımız ağaçlar..

iğde kokusu..

hala duran okulum..

tüm ayrıntılar aklımda..

sokaklar..kaldırımlar..evler..duvarlar..

çocukluğum..neşeli ayaklarım..

arkadaslarım..oyunlarım..hüznüm..babam..

ruhum izmir..duygum..sılam..herşeyim!..

ve seferihisar..

yavaş akar hayat burda..

slow city olması bundandır

ege nin incisi.. huzur un adıdır

insanların acelesi yoktur..

düşman gibi bakmazlar kimseye

bir yabancı hemen farkedilir de olsa

yüzlerinden gülümsemeyi ve sıcak selamı 

eksik etmezler..

Özenti olmayan aksine çok doğal insanlardır

tuhaf gelse de domates e 'domat' cekirdeğe 'çiğdem,

simite de 'gevrek' derler

geliver gidiver gari, gibi lafları çoğu yabancıya tuhaf gelse de

bu halka nedense çok yakıştırdığım şiveleriyle konuşurlar

pazarları n da sebze doludur( ot diyelim buraların deyişiyle :) )

her cesit otun lezzetini, kokusunu, seklini ayirt etmek gibi özellikleri

vardır ve sofralarda vazgeçilmez zeytinyağlılar, ot yemekleri..

Bilmiyorum 'tutku' sanırım bu şehir benim için..

Böylesine güzel bir hava ve huzur başka nerede bulunur bilemiyorum

ama günbatımını izleyebilceğim en iyi yere oturdum

canlı müzik var..

yemekler leziz..buz gibi limonata..

rüzgar hafiften yüzümü yalıyor..

ışıl ışıl güzel masmavi bir gökyüzü..

ve ben bloğuma düşerken bu notları

sömürür gibi çekiyorum ciğerime bu kenti..

fonda da tam şarkısı çalıyor :