Elinde ne varsa hayata dair,ötesi hiçbir şey ya da vesair...Hani demiş ya şair: Mutluluğu sende bulan senindir; ötesi misafir...
27 Aralık 2015 Pazar
22 Aralık 2015 Salı
theraphy
Hayırlı kandiller..Sevgiyle.
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı ögrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladim sevdiklerimi. ..
Ağladım.
Yaşamayı ögrendim.
Dogumun, hayatın bitmeye başladığı an oldugunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar oldugunu
ögrendim.
Zamanı ögrendim.
Yarıştım onunla…
Zamanla yarışılmayacagını,
zamanla barışılacağını, zamanla ögrendim…
Insanı ögrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler oldugunu…
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim.
Sevmeyi ögrendim.
Sonra güvenmeyi…
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı oldugunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kuruldugunu
ögrendim.
İnsan tenini ögrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulundugunu. ..
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde oldugunu ögrendim.
Evreni ögrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını ögrendim.
Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni
aydınlatabilmek gerektigin ögrendim.
Ekmeği ögrendim.
Sonra barış için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin,
bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim.
Okumayı ögrendim.
Kendime yazıyı ögrettim sonra…
Ve bir süre sonra yazı, kendimi ögretti bana…
Gitmeyi ögrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi…
Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi…
Dünyaya tek başına meydan okumayı ögrendim genç yaşta…
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektigine aydım.
Düşünmeyi ögrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi ögrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yikarak düşünmek
oldugunu ögrendim.
Namusun önemini ögrendim evde…
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu;
gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el
sürmemek oldugunu ögrendim.
Gerçegi ögrendim bir gün…
Ve gerçegin acı oldugunu…
Sonra kararında acının, yemege oldugu kadar hayata da
lezzet kattığını ögrendim.
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının
hayatı tadacağını öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya …
Kalp durur …
Akıl unutur …
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur …
Hz. Mevlana
Etiketler:
abdallar,
dervişler,
galata mevlevihanesi,
Huzur,
mevlana,
mevlevihane,
semah,
semazen,
sufizm
Yer:
Istanbul Istanbul
19 Aralık 2015 Cumartesi
Outlook - Essence - Summit ;)
Avustralyada (hayalim bi gün kesinlikle yeni zelanda ve avustralya yapıcam ) yağmur ormanlarında yaşayan insanların yaşamları ile bir kitapta kesinlikle her kadının bu deneyimi hayatında bir kez yaşaması gerektiğini anlatıyordu..
Özellikle yeni bi dönem başlıyorsa hayatında bu yeni dönemi onurlandırmak adına çok önemli ve etkili bir adım olduğundan bahsediyordu..
Ben de yeni bi dönemin benim için başlamış olduğunu hissediyordum ama bi an durup düşününce 'yoo, dedim o kadar da diil' ;)
Sonra bir 'outlook' seminerine katıldım
Tony Wiseman'ın outlook- essence- summit seminerlerini deneyimlemek insanda müthiş bir dönüşüm yaratıyor!
Hani kendisi bir din kursa hepimiz müritleri oluruz eminim, o kadar hayranız kendisine ;)
ilerlemiş yaşına rağmen muhteşem bir enerjisi var ve herkesi etkiliyor bu!..
Onu tanıdığım ve günlerce zor şartlarda
da olsa harika deneyimleri yaşadığım ve paylaştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum!..
Kendinizi tanımadığınızı bilmediğinizi farkedeceksiniz..sadece var oldugunuzu aslında yaşamadığınızı anlayacaksınız..
Eğer siz bir bahçe iseniz bildiğiniz o bahçe darma duman oluyor..;)
Çekiç, kazma kürek, iş makinalarıyla dalıyor o bahçeye ve altını üstüne getiriyor o bahçenin ;)
Fabrika ayarlarınızla oynuyorlar ;)
Kendi gerçek benliğinizle özünüzle yüzleşiyorsunuz!..
Kendimi kuru soğana benzetmem gerekirse bildiğin o soğanı soyup uğraşıp kabuğunu çıkarıp çıkarıp o soğanın cücüğüne ulaştırıyorlar!..;)
Siz eğer katı bir cevizseniz merak etmeyin; tüm kabuklarınızı kırıyorlar, zırhlarınızdan, statülerinizden, rollerinizden, konumuz veya işinizdeki evinizdeki halinizden eser kalmıyor!..
Herşeyle yüzleşiyorsunuz, ayna gibi bir yansıma!..;)
Müthiş bir deneyim!..
'Anlatılmaz yaşanır ' denen türden cidden!..
Outlook dışardan kendine bakış, Essence ise özüne..
(Buarada benim kadar bilgi paylaşan anlatan da yoktur sanırım, zaten yasak..üstelik anlatamıyorsun da çok farklı, yaşanması gerekli)
Summit te ise 1000 derecelik ısıda, ateşin altından çıkarılan kızgın kor un üzerinden yaklaşık 6 metre, yani 8 adım yürüyorsun..ve yandığını ısıyı hissetmiyorsun!..
Evet şaka gibi geliyor değil mi?! ;)
Ama evet böyle ve müthiş farklı bir deneyim..Outlook a kayıt yaptırırken ilk günler Tony e sabırsız davranıp 'ben direkt summitten başlamak istiyorum' demiştim ;) 'outlook ve essence ı atlasak olmaz mı?! ' diye sızlandım..
Hayır, dedi.. aşama aşama...hepsini bitirmen gerek..ve ekledi..çok az insandan ışık alırım, sen de var o!
Acele etme!' dedi ama merak ediyordum
Benim için inanılmaz harika bir deneyim oldu!..
Seminer sonrası ilk pazartesi uyandım..
Bi parça daha değişmiş olarak..
Yeni ben'e doğru yola çoktan çıktığımı ama artık bu yeni benin duygularımda, davranışlarımda, bakış açımda, algılayışımda kendini net olarak gösterdiğini farketmeye başladım.
Bi dakka dedim, bi durdum. Ne hissediyorum? 🤔
geriye baktım: indiğim kayık sahilden çoook uzakta. Ben nereye gidiyorum hiç bi fikrim yok, hiç bi zaman olmıycak da zaten, olmasın da zaten.. '
kontrol etmeye çalışmamak, çabayı, bırakmak, çok korksam da, bilinmezi kucaklamak, korkunun illüzyon olduğunu, sadece sevginin gerçek olduğunu ve aslında gidilecek bi yer olmadığını ve hatta önceden belirlenmiş yürünecek bi YOL da olmadığını farketmek, her adımda o yolu, her an, yeniden ve yeniden gerçekleştirdiğimi, yarattığımı bilmek.
Ortada bi YOL yoksa ve ben onu her adımımda yeniden ve yeniden yaratıyorsam öyleyse kendi tarihime bi not düşmek istedim. 'kendi mutluluğumun sorumluluğu' bunu bi sembolle onurlandırmam gerekiyodu..
Gözlerimin önünde sürekli değişecek olan bi sembolle..;)
Bu yeni dönemi, hala dalga dalga gelmekte olan bu yeni 'ben'i onurladırmak onu en güzel şekilde ağırlamak ve yeniye yer açmak için algıladığımda böyle baktığımda: saçlarını kazıtmak özellikle bi kadın için çok büyük bi hamle..yaptım ve mutluyum!..;)
Yeni ben le yeni yılda yeni umutlara, hedeflere, deneyimlere..ama hep sevgiyle!..
Yeni ben le yeni yılda yeni umutlara, hedeflere, deneyimlere..ama hep sevgiyle!..
15 Aralık 2015 Salı
courage and self-confidence
Başkalarının yapamazsın dediği şeyi bir kez yaparsanız ondan sonra sınırlarınızı hep siz çizersiniz!.
short, shorter, the shortest ;)
7 yıl boyu saçlar belinde ve kızıl kullanan biri olarak saçlarımın uzunluğunun işaret parmağımın tırnağının yarısı kadar olması bi korkutucu geliodu ama diilmiş hatta çok nefismiş 😀ve tüm kalbimle ifade etmem gerekiyo ki saçlarımın banyodan çıktıktan sonra havluyla kurulanamaycak kadar kısa olması (bırak kurutma makinesine ihtiyacının olmamasını falan) muhteşem bi his.🙆
Bir de benim için olayın şöyle bi açısı da var:
gerçekten nasıl bi tip olduğumu merak ediyordum. Üniversiteyi kazandığımdan bu yana tam 15 yıldır sürekli boyandı bu saçlar. Kızıldan kahve ve siyaha, sarı, platin, beyaz, turkuaz, gri derken tüm renk scalası denendi 💁😬
Son yıllarda diplerde beyazlar görüyordum..Bazı yerlerde daha fazla beyazlar mı vardı sanki? Nasıl bi dağılımdı bu? Saçlarım ne renkti benim ya? Yani baya bi meraktaydım bi kuaför eli değmediğinde nasıl bi tiptim ben?
saçlarım mevzu bahis olduğunda ben 'gerçekte' nasıl bi tipim? Nasıl bi görünüşüm var şimdilerde? çok mu beyaz var mesela? görmeye dayanamacak mıyım boyasız olduğunda?!
saçlarım düz mü, dalgalı mı, kalitesi nasıl, nasıl, nasıl, nasıl??
Sonuç:
Kestirdiğim andan itibaren bi an bile pişman olmadım. 😉👍
Eskiye veda etmenin (elbette sembolik olarak) yeni dönemi onurlandırmanın daha güzel ve anlamlı bi yolunu düşünemiyorum.
Ve evet beyazlar önlerde daha çok.. Tatlı tatlı geliolar.. ben de izliyorum.
İlk kazıttığım an çok hoşuma gitti, hiç tuhaf bulmadım hatta bu kısalığı bekliyormuşum 😇😌
Ama tabii ki bi noktada uzatmaya başlamam gerekiyodu.
Ve evet saçlarım baya hızlı uzuyo 😉
15 günde bir 'kessek mi erkan, çok kötü bu ara dönem' diyip sabırsız davranmazsam 💁
Buarada Mos Nişantaşı ekibi harika 😉👍 sevgili Ali Subaşı ve Erkan Uzelli
saçlarda harikalar yaratıyorlar ve işlerinin uzmanı bir ekip cidden 👏🏻
eveeettt herşeyin kontrolden çıktığı o dönem başladı ve evet şapkasız bandanasız beresiz sokağa pek çıkmıyorum. Çıktığımda biraz ilgili bakışlar oluyor 👀
Ama bu hal de, hayal gücümü tetikleyen yeni bi oyun alanı oldu
benim için.😀😉👍
Bandanın üstüne, altına değişik aksesuarlar, deniz kabukları, taçlar (galaktik prenseslikler) neler neler..
Şapka koleksiyonum oldu mesela ilgilenmeye başladım 😊
Beni sadece bir aydır tanıyan biri saçlarımın bir ay öncesinden çok farklı olduğunu gözlemliyo mesela.
Tanımıyo etmiyo ama bu tarihe bildiğin tanık oluyo..
Yani her an fokur fokur kaynayan bi değişimin içinde deviniyorum. Bu değişimi hem içten dışa gözlemlemek hem de bana bakan gözlerin bu değişime bakışını gözlemlemek enteresan.
Saçlarımı kazıtmak, içimde belki de daha önce hiç gitmediğim, derinlerde bi yerlere dokundu, kendimle yepyeni bi şekilde yeniden tanıştırdı
....
Yeni bi dönemin başlangıcındaysan ve çok korkuyosan ama yeniye de iştahla ve hevesle heyecan duyuyorsan özellikle de bir kadınsan şiddetle tavsiye ederim. Pişman olmayacaksın. Pişman olsaydın kazıtmazdın zaten. Sevgiler, öptüm💋
17 Ekim 2015 Cumartesi
Memleketim ;) - Seferihisar Sığacık -
Buralar cennettir..ama öyle sadece denizi, yesilligi vs nedeniyle degil..insaniyla..sicacik köylüsüyle..misafirperverligiyle..
hayatin yavas akmasiyla..
'slow city' olmasi bundandir..
Bisiklet sürülür, yürüyüş - koşu yapılır sabah akşam; çünkü bisiklet yolu da koşu yolu da vardır, bunun lüx olduğu kentlerde kalınca anladım değerini ama öyle..
Organik tarım yapılır..doğal ürünlerle beslenme de lüx oldu çünkü..
Her şehrin kendi meşrebince var olması gerektiğini düşünenler tarafından yönetiliyor.
Belediye başkanı da tam bu kafada muhteşem bir insan!..
Alternatif turizm ve yaşama modeli ile örnek bir şehir..
Harala gürele kitle turizmi değil de yerine misafirlerin evlerde konaklayabildiği ve yerli halkın hayatına dahil olabildiği bir tür hakikatli turizm modeli.
Ama seferihisar’da modeller bununla sınırlı değil..farklı yaşam modeli sadece kültürel meselelerle sınırlı değil..
doğa,beslenme derken her konuda örnek..
Belediye meclisi nde tek çocuk meclisi olan belediye mesela ;) Çocukların da fikrinin alındığı tek yer olması özelliğini koruyor..
Yavaş şehir’in simgesi salyangoz.
çünkü kabuğu sert, yavaş, iz bırakıyor ve kabuğundaki şekil altın oranı taşıyor.
Yani Seferihisar Türkiye'nin porto alegre’si..nasıl brezilya’daki porto alegre belediyesi bütün bir gezegene “başka bir dünya mümkündür” sloganını ilham ettiyse seferihisar da türkiye’ye “başka bir türkiye mümkündür” fikrini ilham edecek.
Elbette eğer salyangozun yoluna çıkılmazsa!
Bu yüzden yazmak istemiyorum güzel şeyleri bugünlerde..Çünkü nazar değecekmiş gibi geliyor. saklayayım, sakınayım istiyorum.
Çünkü bodrum da benim çocukluğumda çok güzeldi..Marmaris te..bir on yıl sonra 'buralar şöyleydi mahvettiler' demek istemiyorum çocuklarımıza..
sakınıyorum..korkuyorum oyüzden ama sanırım herkesin bilmeye ihtiyacı var: memlekette iyi şeyler de oluyor.
Etiketler:
cennet,
doğa,
egenin incisi,
Huzur,
seferihisar,
sığacık,
slow city,
sükunet,
urla,
yavaş şehir
22 Ağustos 2015 Cumartesi
theraphy by my dad!..
Kalp sırrı'na erenler neler yapar, bilir misin?
Kızmazlar,
Küsmezler,
Kırmazlar,
Kırılmazlar,
Her şeyde '1' güzellik bulurlar,
Hiç '1' şeyi insanoğlundan bilmezler;
Rab'binden bilirler.
Herşeyi 'O'ndan umup beklerler.
Ve, Sus'arlar,
'Sus'arak konuşurlar..
Hz. Mevlana
Etiketler:
gönül insani,
Huzur,
ic huzur,
kalp sırrı,
mesnevi,
mevlana,
terapi,
theraphy
Night in Istanbul!..
Istanbulu özellikle geceleri seviyorum!..
Çünkü gece gökyüzü gibi ışıl ışıl parlıyor yeryüzü...Yanan tüm ışıklarla...
Boğaz manzarası..şehrin tüm ışıkları..yansimalar..büyü gibi cidden..
17 Ağustos 2015 Pazartesi
Üstad'a saygıyla!..
Kalp herkeste var ama yürek başka bişiy..
Yüreksiz adamlarla yola çıkılmaz,
taşıyamaz ağır gelirsin!!!
28 Temmuz 2015 Salı
Love is fearless
Bazı erkekler aşktan ve gelecekten korkarlar...Yalnızca aşıkmış gibi görünüp, aşk adına oyunlar oynayıp duruyorlar..
Yeminler edip, sözler vaatler verip hiçbir sözü yerine getirememenin ezikliği altında
tıkanıp kaldığında da olabildiğince çaresizce çırpınıyorlar..
Aşktan korkar hale gelen kişi; bedensel ilişkilerle kendini tatmin eder hale gelir ve bunun aşk olduğuna inanır.
Fakat aşk diğerini oyalamak, duygularıyla oynamak, kullanmak değildir, kalbini vermektir ona..
Birşeyler almak arzusu değildir aşk; birşeyler paylaşmaya duyulan can atıştır.
Birine aşık olduğunda tüm korkuların yok olur..Işık gibidir aşk..
Işık her neredeyse karanlık orada var olamaz..
Ve her neredeyse aşk, korku orada var olamaz..
Korku zihinden gelir, aşk ise kalbinden..
Kalbini dinleyen tüm 'adam gibi adam' lara selam olsun!..
Kalbinizi dinleyin!..
Yürekli bir adamın hayatına verdiği huzur paha biçilemez çünkü!..
Şükrolsun!..
22 Temmuz 2015 Çarşamba
underlined sentences..
Bazı insanları vicdanları yönetir, bazılarını egoları ve bazılarını da gururları..
Vicdan süründürür, Ego kör eder,
Gurur yalnız bırakır..
- RobinSharma -
19 Temmuz 2015 Pazar
A new day and a new life..
Güne güzel bir kahvaltı manzarası ile başlamak gerek ;)
Günaydın!..
Manzaramız şahane..istanbul bomboş ve huzurlu..
keyfini çıkarma zamanı..
güzel bir çay içip iyi bir kahvaltı ile günü sıfırlamak var gönlümüzde ;)
Mutlu pazarlar ;) İyi bayramlar herkese ;)
Etiketler:
boş istanbul,
emirgan,
Huzur,
istanbul,
kahvaltı,
kahvaltı manzaramız,
keyif,
Peace,
refreshed,
seaside,
sunday,
sunnyday,
sükunet,
yeni bir gün,
yeni bir yaşam
18 Temmuz 2015 Cumartesi
Tekil Aşk
kimsenin değildir hatıralar
sevgiler, aşklar ve yalnızlıklar
-olduğu gibidir
-olduğu gibidir
herkesindir hayaller, umutlar
uzaklar, yakınlar ve yollar
-olduklari yerdedir
gözyaşları kimsesizdir
uzaklar, yakınlar ve yollar
-olduklari yerdedir
gözyaşları kimsesizdir
mutluluklar, acılar ve de yaşananlar
- olağan şeylerdir
zaman unutmaya çalıştıkça
hatırlanan olacaktır
çığlıklar bedeni yordukça
gözyaşları yaşlanacaktır
aşk sıradan filmlerin
tek başrol oyuncusudur
sanmayın ki iki kişiliktir aşk
biri hep dublördür
aşk kolay bir sahne değildir
defalarca çekilir
bir kez yaşanır
- olağan şeylerdir
zaman unutmaya çalıştıkça
hatırlanan olacaktır
çığlıklar bedeni yordukça
gözyaşları yaşlanacaktır
aşk sıradan filmlerin
tek başrol oyuncusudur
sanmayın ki iki kişiliktir aşk
biri hep dublördür
aşk kolay bir sahne değildir
defalarca çekilir
bir kez yaşanır
Etiketler:
aşk,
aşk tek kişiliktir,
biri hep daha çok seviyor,
hep aynı başlıyor ve bitiyor,
iki kişiden biri vazgeçiyor,
sıla tam da bugün,
tam da bugün,
tekil aşk
17 Temmuz 2015 Cuma
Passion is your superpower!..
Her defasında, her hayal kırıklığında
biraz daha nasırlaşır kalp..
Kısaca işin özeti!..
16 Temmuz 2015 Perşembe
13 Temmuz 2015 Pazartesi
God signs..
Tıpkı başımıza gelen bazı şeylerin bizi yaraladığı gibi, başımıza bazen öyle şeyler gelir ki iyileşiriz..#buöğlen12
peaceful..
This is love: to fly towards a secret sky, to cause a hundred weils to fall each moment. First to let go of life.Finally to take a step without feet!..
12 Temmuz 2015 Pazar
...mış / ...muş
Canın öyle yanarmış ki,
sevgi koridorları pas tutarmış
gözyaşları kurur,
ruh yalnızlığa soyunur,
bedenin acının raddesinde dolaşırmış..
kimse vazgeçilmez değilmiş,
öğreniliyormuş..
acılar gün gelip tahammül sınırında
beliriyormuş..
kadında zaman farklı işliyormuş,
herşey birikip yerini alıyormuş,
öfke insanın içinde sevgiden daha çabuk
büyüyormuş
ve nefret asla başka bir duyguya
dönüşmüyormuş
11 Temmuz 2015 Cumartesi
Aşk ve Nefret döngüsü..
aşk ve nefret koynumda.
yan yana..sırt sırta..
gözlerimin feri kaçmış ağlamaktan
gitme vakti gelip çattığında
susarsın yaa
ölee..
susuyorum..
avaz avaz..
ruhun dalga dalga.
şehrin ortasında
yalnızlığın verdiği acıyla
ellerin ayakların buz kesiliyor
kulağında ayak sesleri..
yürüdükçe siliniyor yaşanmışlıklar..
adımların kaybettiklerinle dolu..
yüreğinde binbir sevinç varken
adını hatırlamak için bile
bir kıpırtı olmadığında siliniyor
tüm siluetler..anılar..
sevinçlerin içinde ufakta olsa umut
barınırken,
dipsiz kuyulara benziyor,
bir küçük ışık süzmesi olmayan...
susacağım..
avaz avaz..
yan yana..sırt sırta..
gözlerimin feri kaçmış ağlamaktan
gitme vakti gelip çattığında
susarsın yaa
ölee..
susuyorum..
avaz avaz..
....
tuhaf bir günü yaşıyor istanbul..
soğuk iliklerime kadar işliyor
tuhaf bir günü yaşıyor istanbul..
soğuk iliklerime kadar işliyor
soğuk bir gecede omzuna
birden bire devriliyor hayallerin.
o kadar çok anı gömüyorsun..
birden bire devriliyor hayallerin.
o kadar çok anı gömüyorsun..
yağmur çiseliyor,
ruhun dalga dalga.
şehrin ortasında
yalnızlığın verdiği acıyla
ellerin ayakların buz kesiliyor
kulağında ayak sesleri..
yürüdükçe siliniyor yaşanmışlıklar..
adımların kaybettiklerinle dolu..
yüreğinde binbir sevinç varken
adını hatırlamak için bile
bir kıpırtı olmadığında siliniyor
tüm siluetler..anılar..
sevinçlerin içinde ufakta olsa umut
barınırken,
dipsiz kuyulara benziyor,
bir küçük ışık süzmesi olmayan...
arkana dönüp bakıyorsun
ruhun da donuyor o an..
başını kaldırıp göğe bakıyorsun
yere düşen yağmur damlaları
geçiyor yüzünden..
ellerini birbirine değdiremiyorsun
ceplerinde üzüntüler..
zaman tünelinde gömülüyor
düşlerin
dilin damağın susuyor
her kelimesinde aşk batırıyor
hızla çarpan yüreğine
artık hiçbir şey söylemek istemiyorum..
yordum kendimi..
zaten sözcükler yetersiz adadıklarıma..
ruhun da donuyor o an..
başını kaldırıp göğe bakıyorsun
yere düşen yağmur damlaları
geçiyor yüzünden..
ellerini birbirine değdiremiyorsun
ceplerinde üzüntüler..
zaman tünelinde gömülüyor
düşlerin
dilin damağın susuyor
her kelimesinde aşk batırıyor
hızla çarpan yüreğine
artık hiçbir şey söylemek istemiyorum..
yordum kendimi..
zaten sözcükler yetersiz adadıklarıma..
zaman acımasız..
bir o kadar hain!..
anılar ardı sıra karşımda
süzülüyorlar..
...
yüreğimden hep böyle geçip gittin
acımasızca geçip gittin
düşe kalka sildin kendini
yüreğimden..
kendin..
bir o kadar hain!..
anılar ardı sıra karşımda
süzülüyorlar..
...
yüreğimden hep böyle geçip gittin
acımasızca geçip gittin
düşe kalka sildin kendini
yüreğimden..
kendin..
merak etme, sövmeyeceğim 'yalan aşkına',
hiçe saymalarına,
değersizliklerine..
susacağım..
avaz avaz..
suskunken çıldırmayı biriktirdim
haykırmak isterken
herşey yolunda rolleri
bu yüzden..
........
umut dolu hayal kırıklıkları sarmış
ruhumu..
tükeniyorum..
cümlelerim tükeniyor..
artık hiçbir şey söylemek istemiyorum..
herşey birbirinin aynı..
kapatıyorum sayfaları..
ayağa kalkıyorum
içim dışım paramparça
ama gücüm yetene kadar
ilerliyorum,
kulaklarım duymuyor rüzgarın ugultusunu
tırnaklarımı batırıyorum umuda
...
Ve
ardıma bakmadan
haykırmak isterken
herşey yolunda rolleri
bu yüzden..
........
umut dolu hayal kırıklıkları sarmış
ruhumu..
tükeniyorum..
cümlelerim tükeniyor..
artık hiçbir şey söylemek istemiyorum..
herşey birbirinin aynı..
kapatıyorum sayfaları..
ayağa kalkıyorum
içim dışım paramparça
ama gücüm yetene kadar
ilerliyorum,
kulaklarım duymuyor rüzgarın ugultusunu
tırnaklarımı batırıyorum umuda
...
Ve
ardıma bakmadan
ilerliyorum!..
yalnızlığın gölgesinde kendi yüzün..
gözlerinde nemli hayaller biriken
kıyısında hayatın kendine yer arayan biriyim
gittikçe uzaklaşan,
yabancılaşan,
yalnız ve mesafeli
bir şehrin ışıkları gibi..
solgun yüzlü bir ifade
bilinmeyen bir şarkı
kırılgan bir kız çocuğu
sonbaharda rengini kaybeden bir siluet
ve yorgun bir beden..
.....
kendi kendime içimde biriktirdiğim
küfürlerimle beraber bir haykırış bu!..
bir sızı oluyor içini acıtan
ruhunda esen fırtınalar
ve
kırılmış bir kalp..
alçıya alınamayan
sürekli acıyan..
üst üstte gelen hayal kırıklıkları
bir günün batışı kadar yalnızlık
geriye dönen saatler
unutulmuş bir geçmişte
umutla uyandığın günün sonunda
biten bir başlangıç daha
kimseyi daha fazla yaşatmaz
ve ben artık öldürüyorum saatleri
ne eksik ne de fazla yaşamak için..
9 Temmuz 2015 Perşembe
7 Temmuz 2015 Salı
dipnot..
Bugün bir kez daha anladım ki;
Seni üzen insanları önemsememeye başladığın an,
mutlu edenlerin değerini daha iyi anlıyorsun!..
Seni üzen insanları önemsememeye başladığın an,
mutlu edenlerin değerini daha iyi anlıyorsun!..
6 Temmuz 2015 Pazartesi
Ve gece biter..
Gece muhteşem bir İstanbul silueti..
Gecenin karanlığı şehri daha gizemli yaparken, bir zamanlar bu coğrafyanın kalbinin attığı yer daha gizemli oluyor..
ve..boğaz..surlar..ayasofya..
binlerce yıllık gizemini korumaya çalışıyor..yeni bir güne geçen gecenin sonunda karşı kıyıdan ışıklar denize yansıyan görüntü içinde silikleşirken gizem büyüyor masal oluyor..
İyi geceler!..
3 Temmuz 2015 Cuma
2 Temmuz 2015 Perşembe
be happy ;)
Mutlu olmak için :
mutluları bul, mutluluğu seç,
sosyal ol, bugünü yaşa, sevdiğin işi yap,
organize ol,
kendin ol, mutluluk topla!..:)
Net!..
30 Haziran 2015 Salı
That's all!..
29 Haziran 2015 Pazartesi
28 Haziran 2015 Pazar
27 Haziran 2015 Cumartesi
Bir 'ayrılık' akşamı
Yüreğin acır..
Boğazın düğümlenir..
sanırsın ki koca bir yumruk gelmiş oturmuş..
yutkunamazsın..
Gözlerinden yaşlar ağır ağır süzülür..
için acır..
'ağlamayacağım' dedikçe daha çok ağlarsın..
tutmaya çalıştıkça coşar seller gibi..
iğneler saplanır sanki kalbine..
ruhun daralır..bunalırsın..
damla damla akan yaşlar değildir sadece..
akıp giden zaman küçülür gözünde..
kopar yüreğinde bişiyler..
zehirini akıtırsın aslında..
içini boşaltır ,
kalbindeki yaradan kurtulursun..
geçer sancılar bir zaman sonra..
olgunlaşırsın..
olgunlaştıkça safça inandığın aşk gerçeği değerini yitirir
bilirsin ki sarıldığın adam seni haketmedi..
uğruna ölüp bittiğin adam aslında sana değer vermedi
hem de hiçbir zaman!
vazgeçmeyi öğretir hayat sana..
kendinden başka doğru olmadığını görürsün
tek başına yalnız acılarla yüzleştiğinde..
İçindeki kadına sarılırsın..
bilenmiş,güçlü,yenilmez,mağrur ve aşka inanmayan..
Çok uzun emek vermiş,beyni,ruhu,yüreği ile seven
aşkına sahip çıkan kadın yok olur artık..
Anlarsın ki,
ne kadar razı olursan o kadar rızanı alıp gidiyorlar
ne kadar inanırsan o kadar ihanet ediliyor
ne kadar çok seversen o kadar acıyor kalbin
ve özveri hep kendinden götürüyor
'an' lar ve 'anılar' oluyor
geride kalan!..
Boğazın düğümlenir..
sanırsın ki koca bir yumruk gelmiş oturmuş..
yutkunamazsın..
Gözlerinden yaşlar ağır ağır süzülür..
için acır..
'ağlamayacağım' dedikçe daha çok ağlarsın..
tutmaya çalıştıkça coşar seller gibi..
iğneler saplanır sanki kalbine..
ruhun daralır..bunalırsın..
damla damla akan yaşlar değildir sadece..
akıp giden zaman küçülür gözünde..
kopar yüreğinde bişiyler..
zehirini akıtırsın aslında..
içini boşaltır ,
kalbindeki yaradan kurtulursun..
geçer sancılar bir zaman sonra..
olgunlaşırsın..
olgunlaştıkça safça inandığın aşk gerçeği değerini yitirir
bilirsin ki sarıldığın adam seni haketmedi..
uğruna ölüp bittiğin adam aslında sana değer vermedi
hem de hiçbir zaman!
vazgeçmeyi öğretir hayat sana..
kendinden başka doğru olmadığını görürsün
tek başına yalnız acılarla yüzleştiğinde..
İçindeki kadına sarılırsın..
bilenmiş,güçlü,yenilmez,mağrur ve aşka inanmayan..
Çok uzun emek vermiş,beyni,ruhu,yüreği ile seven
aşkına sahip çıkan kadın yok olur artık..
Anlarsın ki,
ne kadar razı olursan o kadar rızanı alıp gidiyorlar
ne kadar inanırsan o kadar ihanet ediliyor
ne kadar çok seversen o kadar acıyor kalbin
ve özveri hep kendinden götürüyor
'an' lar ve 'anılar' oluyor
geride kalan!..
4 Haziran 2015 Perşembe
God Signs and Love..
ister ritüel bulun,
ister mantıklı,
ister mantıklı,
ama hayatımda çok etkisi olan
ve defalarca karşılaştığım bir durum..
biraz geç çıktığınız için yolda
kazaya denk gelmediğinizi
görürsünüz bazen..
ya da hiç beklemediğiniz bir anda
süpriz bir gelişme olur..
Bir gün kalkarsınız gergin
ve hiçbir neden yokken sinirlenip
çıkıp dolaşmışsınızdır,
ayaklarınız sizi hiç tasarlamadığınız
bir yere, bir mekana ya da bir semtte götürmüştür..
birileriyle tanışıp iş bağlantısı kurmuşsunuzdur..
en olmadık bir yerde mesela..
avazınız çıktığı kadar bağırmış,
ya da konuşmak yerine susmuşsunuzdur..
herşeyin birbirine ilintili olduğunu
çok sonra farkedersiniz..
Belki beş dakika önce çıkmış,
yolda rastlamışsınızdır hayatınızın aşkına..
ya da yolda çarpıp geçmişsinizdir birbirinize..
Farklı yerlerde aynı gün batışını
izlemişsinizdir..
Ağaçların arasında yürümüşsünüzdür..
biranda girdiğiniz kitapçıdan o çıkmıştır..
ya da farklı aralıklarla aynı mekanda
aynı koltuklara
oturmuş, sohbet etmişsinizdir..
Belki vapura ilk atlayan olurken sen,
o en sona kalmıştır..
aynı vapurda farklı köşelerde
martılara simit atmışsınızdır..
Aynı bankamatik kuyruğundaydınız
ve öylece geçip gittiniz belki..
sabah yürüdüğünüz için kaçırdığınız otobüse
o koştuğu için yetişmiştir bir gün..
aynı anda ağlamış,
aynı isyanları
başka insanların omuzlarında
söndürmüşsünüzdür ya da..
sen dışardayken
o içerdedir belki
ama
bir kelebeğin kanat çırpışı kadar
basit,
çook uzaklarda
fırtınalara sebep olacak
belki hayatınızda çok büyük değişikler
yaratacak kadar etkin
bir gerçeklik
deneyimlenen..
Ama gündelik hayatta ama iş hayatında
kariyer..aile..iş..aşk..
Evrende hiçbirşey rastlantı değil,
başıboşluk yok
kaos zannettiğiniz şeylerde bile bir düzen var..
-En azından benim için öyle :)
ve defalarca karşılaştığım bir durum..
biraz geç çıktığınız için yolda
kazaya denk gelmediğinizi
görürsünüz bazen..
ya da hiç beklemediğiniz bir anda
süpriz bir gelişme olur..
Bir gün kalkarsınız gergin
ve hiçbir neden yokken sinirlenip
çıkıp dolaşmışsınızdır,
ayaklarınız sizi hiç tasarlamadığınız
bir yere, bir mekana ya da bir semtte götürmüştür..
birileriyle tanışıp iş bağlantısı kurmuşsunuzdur..
en olmadık bir yerde mesela..
avazınız çıktığı kadar bağırmış,
ya da konuşmak yerine susmuşsunuzdur..
herşeyin birbirine ilintili olduğunu
çok sonra farkedersiniz..
Belki beş dakika önce çıkmış,
yolda rastlamışsınızdır hayatınızın aşkına..
ya da yolda çarpıp geçmişsinizdir birbirinize..
Farklı yerlerde aynı gün batışını
izlemişsinizdir..
Ağaçların arasında yürümüşsünüzdür..
biranda girdiğiniz kitapçıdan o çıkmıştır..
ya da farklı aralıklarla aynı mekanda
aynı koltuklara
oturmuş, sohbet etmişsinizdir..
Belki vapura ilk atlayan olurken sen,
o en sona kalmıştır..
aynı vapurda farklı köşelerde
martılara simit atmışsınızdır..
Aynı bankamatik kuyruğundaydınız
ve öylece geçip gittiniz belki..
sabah yürüdüğünüz için kaçırdığınız otobüse
o koştuğu için yetişmiştir bir gün..
aynı anda ağlamış,
aynı isyanları
başka insanların omuzlarında
söndürmüşsünüzdür ya da..
sen dışardayken
o içerdedir belki
ama
bir kelebeğin kanat çırpışı kadar
basit,
çook uzaklarda
fırtınalara sebep olacak
belki hayatınızda çok büyük değişikler
yaratacak kadar etkin
bir gerçeklik
deneyimlenen..
Ama gündelik hayatta ama iş hayatında
kariyer..aile..iş..aşk..
Evrende hiçbirşey rastlantı değil,
başıboşluk yok
kaos zannettiğiniz şeylerde bile bir düzen var..
-En azından benim için öyle :)
27 Mayıs 2015 Çarşamba
Aşk yorgunluğu
Mola vermek isteriz
Biraz soluklanmak..
içimizdeki aşk sürgünlerine direnmek..
mücadele etmemek..
Biraz soluklanmak..
içimizdeki aşk sürgünlerine direnmek..
mücadele etmemek..
durup düşünmek isteriz bi an!..
kaç mevsim geçti..kaç kış..
Gönlünde aşk feryatları..
Yorgun umutlar..
Zulada hayat korkuları ve cebimizde
kaç mevsim geçti..kaç kış..
Gönlünde aşk feryatları..
Yorgun umutlar..
Zulada hayat korkuları ve cebimizde
biriktirdiğimiz düşlerle uzaklaşmak..
toparlanıp yolculuğa çıkmadan önce
yoklarız içimizdeki tozlu rafları..
geçmişin kanatlarında yaşadığın acılar
birer birer gözünün önünden ihtişamla
toparlanıp yolculuğa çıkmadan önce
yoklarız içimizdeki tozlu rafları..
geçmişin kanatlarında yaşadığın acılar
birer birer gözünün önünden ihtişamla
geçer..
sızılı günler üşüşür aniden
yorgun gözbebeklerine..
o içimizdeki çaresiz bekleyişlerin
dumanı yokolur gider..
tanıdık bir ayrılık yürek kapında tebessüm
sızılı günler üşüşür aniden
yorgun gözbebeklerine..
o içimizdeki çaresiz bekleyişlerin
dumanı yokolur gider..
tanıdık bir ayrılık yürek kapında tebessüm
eder sürgün bakışlarında uzak şehirler
uzanırken,
telaşlı adımlarla hüzünden kaçar..
telaşlı adımlarla hüzünden kaçar..
içindeki aşırı sevdanın yanılsamalarını
kendine saklarsın..
kırık aşklar yuvarlanır,
uzanır, yol olur gökyüzüne..
Yorgun bir ömrün hikayelerine bilenip
kendi yazdığımız satır aralarını okuruz
yorgun bir ömrün yollarında
kendine saklarsın..
kırık aşklar yuvarlanır,
uzanır, yol olur gökyüzüne..
Yorgun bir ömrün hikayelerine bilenip
kendi yazdığımız satır aralarını okuruz
yorgun bir ömrün yollarında
içimizdeki çığlıklarla sevda bahçesinde
tekrar heveskar yürümek
yalnızlık ve vefasızlığa inat,
kangren bir yarayı kesip atmak isteriz..
içten içe zaman tünelinde 'o'na
yaklaşmayı umarken kaybolmak..
.....
Zaman geçer..gün döner..
ayrılığın tortusu aşınır yürekte..
Ve 'aşk' zamanı durdurup
'O' nda kaybolmak,
teninde erimek demekken
deli bir fırtına varlığına dair herşeyi
.....
Zaman geçer..gün döner..
ayrılığın tortusu aşınır yürekte..
Ve 'aşk' zamanı durdurup
'O' nda kaybolmak,
teninde erimek demekken
deli bir fırtına varlığına dair herşeyi
süpürür
21 Mayıs 2015 Perşembe
silence..
Kimseyle uğraşacak halim yok,
Kimseye laf anlatmaya takatim yok ..
Yorgunum, bu yüzdendir ki suskunum..
Haydi rastgele!..
27 Ocak 2015 Salı
That's all!..
Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini..
Kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini..
That's all!..☝️İyi geceleerrr😴
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)