31 Mayıs 2013 Cuma

ayın güncesi..

Kaç gündür birikmiş yorgunluğu atmış uyandım bu sabah..

inanılmaz attım yorgunluğu, enerjik kalktım denebilir :p

Süper bir kahvaltı hazırladım kendime, çay filan gayet iyiydi

tüm biriken aksilik ve negatif enerjiyi atmak üzere kodlanarak doğruldum bugün :)

çünkü cidden 'bu kadar da olmaz' dedirten bir aydı mayıs ayı..

sonra havaya baktım pncereden.. miss.. güneşli açık bir hava..

sıcağı rahatsız etmeyecek boyutta hafifte rüzgarlı..

elbise giyebilir miyim bu havada diye düşünürken

aylardır didinip durduğum çok istediğim bir gezi nin

iptal olduğuna dair telefon aldım :(

yıkılan hevesler, yerle bir olan hayallerle

boynu bükük işin yolunu tuttum :p

'kısmet' dedim artık napiyim içimden

- yok bu kadar kolay kabullenmedim, merak etmeyin

biraz da sövdüm :p -

yolda gördüğüm çoluk çocuk yaşlı tüm dilencilere

para vererek yaslılara yardım ederek ilerledim

-hayy ben bu quantum' un yaa :p -

güya kötülük ve aksilikleri yardım edip

iyilik ederek set vuracağız yaa :p

cem yılmaz'ın dediği gibi nişasta'nın yanında

satılan kitaptan ne hayır bekliyorsak işteee:))

secret öğretileriyle aksilikleri kovmaya endeksli

sonunda ofise geldim

güldüm geçtim

sakinleştim

özünde sakin bi insanım sonuçta

son bi gün ve ay bitecek şükür

ve ben artık tek bir aksilik dahi istemiyorum

diye içten içe söylenerek koltuğa yaslandım ki masamda

elektrikler gitti geldi gitti geldi

bilgisayar, çay kahve makinası çalışmıyor

telefon şarj olmuyor

görüşmeler bekliyor, basımda organize etmem gereken düğünler

toplantılar ve hazırlıklar var

hayy ben bu şansın.. diyip sövecekken

pozitif düşün, yasanan her aksilik belki de baska bi iyi bişey

için sebep diiyerek olumlamalar kafamda :)

ama ayın basından beri birikmiş bi bıkkınlık var

ayın ilk haftası gemide bir nişan organizasyonunda

gemiye girişte takılıp neredeyse düşecekken

imdadıma yetişen korkuluklar sayesinde ayak şişliğiyle

kurtardık

ortalama bir futbolcudan daha fazla sakatlandığımdan

artık ortopedistimiz mehmet bey;

beni görünce 'hoşgeldin gazi, gene noldu?!' diyor :)

ondan sonraki hafta canım babacagızım rahatsızlanınca

apar topar yanına gitmiş ve üzücü bir hafta geçirmiştim

tam ayy yeter derken döner dönmez bir kokteyl koşturmacasında

tümseği görmeyip takılıp tam bir beyfendinin üzerine düşecekken 

kolumla tutunup zorladım ve 

daha yeni bikaç ay önce ameliyat olduğum 

tam iyileşmeye yüz tutmuş bileğimi incittim

Allahım niye hep beni bulur bu kötü göz mü nazar mı

aksilik mi kör talih mi bilmem ama diye sızlanırken

önüne geliyor bak göze geliyorsun kurban kes diyenler çoğaldı

göze geliyorsun, iş aşk mutlu değil herkes paylaşma herseyi'

diyenlere hakverdim

kurban kes, kursun döktür, okut kendini vs tavsiyelerinden sonra

iyi hoş ta ' ben hayvan a kıyamam, vejeteryan'im, aklıma gelir hayvan

nasıl kesicem, derken

vekaleten biri kessin dediler iyi madem dedik

yalnız bendeki göz mü nazar mı bilmem ama 

bunca olaya deve kessem nafile :)

arada belki herkes böyle şeyler yasıyordur ama

bu ay bende doz aşımı oldu :p

tam bir facia yogunluk ve aksilikler silsilesi

hatta kötü gün diyip artık kendimizi deliye baglayıp

gülüp gectiğimiz günler..

uykum gelmeden yattım hatta çoğu zaman

günü erken noktaladım, tekrar saçma olumsuz bişeyle

karsılaşmamak için :)

Babam'ın da telkinleriyle önce şeb-i aruz turu Mevlana konya gezisi 

 ardından da Hacı Bektaş olmak üzere kısa bir kapadokya turundan sonra

inanılmaz huzur dolu döndüm cidden

Mevlevi ve bektaşi öğretileriyle büyümüş

biri olarak resmen ruhuma ilaç gibi geldi oralar

iyi ki babamı dinlemişim :)

ve iki günlüğüne de olsa ege ye kaçmayı cumadan planlamışken

gecen hafta çarşamba günü bozulan bir yerini yapmaları için

fotoğraf makinamı fotoğrafçıya götürdüm ve persembe almam gerekiyor

cuma yola çıkıcam çünkü

almaya gittiğimde baska bir fotoğraf makinası elime tutuşturmalarıyla

iyice şok oldum

-iyi de bu benim makinam değil!..

- aa öyle mi, bi sn bakalım edelim derken

baska bir müşteriye yanlışlıkla verdikleri ortaya çıktı

- sizi numaranızdan ararız, bir hafta içinde' denilince

- ne diyorsunuz, dedim yarın yola çıkıyorum ben, makinam lazım sonuçta

'off bütün terslikler beni mi bulur' derken

evin yolunu tutmuştum ki

aramışlar taramışlar bir bayan müşterinin eşi gelip

alıp gitmiş, oyüzden makinaya cantaya bakmadan almış gitmiş

gidip aldırıp gelmişler akıllılar neyse makinamı teslim ettiler

niye hiç benim hiç bir işim tereyagından kıl çeker gibi olmuyor

şu bal beni niye hiç bulmaz derken babamın sözleri aklıma geldi

- isyan etme, sınanıyorsun, Tanrı sevdiği kullarını sınar,

belki de hayır var o aksilikler de, iyi bişeye sebep, şükret'

off baba neyse kısmet diyip geçtim

aaa asıl bomba telefonumun camının kırılmasıydı

cnr da evtekstiline giderken iphone mu düşürdüm 

ve camı kırıldı, neyse gelip aldılar vs

yedek tel verdiler

zaten maşallah ederi kadar cam parası istiyorlar( orası apayrı bir durumken)

service iki haftada anca olur diyip kuryeyle yolladılar

ben taksimde bir organizasyon için koştururken

yedek telide tuvalette lavabo da unuttum ve alınmıştı farkettiğimizde

ihtiyacı olan biri tarafından el değiştirdi ' diyelim :)

( buna da böyle olumlu bakmak babamdan geçti )

çünkü babama yedek teli de caldırdım 

diye anlatıyorum tel de üzgün bir şekilde

babam : 

- ihtiyacı varmış demek ki kızım, boşver '

diyebilen bir adam :p

neyseki imei no filan bloke ettirip bulabiliyorlarmış 

ama bikaç ayda

tabi artık yedek tel isteme yüzüm yok

boynu bükük store a girip anlattım durumu

saolsunlar gene ilgilenip baska bir cihaz verdiler geçici tamir edilene kadar

ama bu seferde 15 gün bekledikten sonra nasıl olduysa yine?!

salak teleservice firması karıştırmış paketleri

tamir etmeden benim camı kırık ıphone'u kuryeyle geri yollamış :(

üstelik yanlış store a..

sinirden gülüyorum artık söylediklerinde

kendimizi gülerek kaybettiğimiz anlar..

hayy ben sizin yapacagınız işe diyip

baska service te götürerek hallederiz diyip aldık

ama artık klasiğe sardık :p

bu nasıl bir kör talihse 

net olan hastane randevuları bile

bana gelince muamma oluyor :p

fakat son bir gün bugün,

ayın son günü ve limitim dolmuş bulunmakta!

 ve 

sanırım aylık aksilik stoğunu doldurduğumuza göre

haziran gele hoşgele artık :)















29 Mayıs 2013 Çarşamba

günün çılgınları :)

Asmalı mescitten yukarı çıkıyorum

organizasyonlarını yaptığım bir firmadan

görüşmeden çıktıktan sonra

çılgın bir genç :)

istiklal de aznavur pasajı önünden başlayarak

istiklalin başına kadar arkadaşlarına tutturduğu pankartlara

numaralar vermiş aşk-ı ilan etmekte :)

bu ne böyle gençler?! diyorum:)

arkadasımız kızarkadasına evlilik teklif edicek te..:)

diyorlar

organizasyon tam :)

kalabalık pür dikkat gençleri bekliyor!..:)


final de bu balon ve pankart :)

bu gençlere bu hevesle içlerinde bu sevgiyle

bunu yaptıran yaratıcı gücü seviyorum!..:)


Helal!..:)






yummy yumm :)

biriken işlerle cebelleşirken

yüzümü güldüren

tatlı süprizler:)

ofise gelen sevimli yummy yumm cake ler:))







they say..

''Yalniz kendine inkarin, sadece senden kacarsin.Halin ele verir anlamazsin."

20 Mayıs 2013 Pazartesi

breh breh breh!..

Belirleyici gücünü sevginin oluşturmadığı ilişkiler

tüketim,menfaat,pazarlık,gösteriş üzerine kuruludur!..

That's all!..

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Happy mother's day :))

Happy mother's day to all the beautiful women who made it possible for us to be here today!..:))

Basta kendi anacagizim ve canım ananemin olmak üzere tüm annelerin ve anne adaylarinin, anne olmayi düsleyen umut edenlerin anneler günü kutlu olsun!..:)

Sacma sapan reklam smsleri gonderen markalara inat

'Iyi ki varsin, Allah seni basimizdan eksik etmesin, annem'
diyip kocamaan sarildim canim anneme..

mutfak robotu yada ev esyasindan daha mutlu ettigim acik :)

ve tabi ilk anneler gününü yasayacak olan yengem..

Duru'm hala sponsorlugu ile aldigi ilk hediyesini verdi ve 

anneannem, annem ve ben muhtesem bir gün gecirdik:)

Sevgi.. sadece sevgi dolu gecen saatler herseye bedel!..

Tüm anneler kutsaldir!.. Ancak;

Bir gün degil, her gün!..

:)