inanılmaz attım yorgunluğu, enerjik kalktım denebilir :p
Süper bir kahvaltı hazırladım kendime, çay filan gayet iyiydi
tüm biriken aksilik ve negatif enerjiyi atmak üzere kodlanarak doğruldum bugün :)
çünkü cidden 'bu kadar da olmaz' dedirten bir aydı mayıs ayı..
sonra havaya baktım pncereden.. miss.. güneşli açık bir hava..
sıcağı rahatsız etmeyecek boyutta hafifte rüzgarlı..
elbise giyebilir miyim bu havada diye düşünürken
aylardır didinip durduğum çok istediğim bir gezi nin
iptal olduğuna dair telefon aldım :(
yıkılan hevesler, yerle bir olan hayallerle
boynu bükük işin yolunu tuttum :p
'kısmet' dedim artık napiyim içimden
- yok bu kadar kolay kabullenmedim, merak etmeyin
biraz da sövdüm :p -
yolda gördüğüm çoluk çocuk yaşlı tüm dilencilere
para vererek yaslılara yardım ederek ilerledim
-hayy ben bu quantum' un yaa :p -
güya kötülük ve aksilikleri yardım edip
iyilik ederek set vuracağız yaa :p
cem yılmaz'ın dediği gibi nişasta'nın yanında
satılan kitaptan ne hayır bekliyorsak işteee:))
secret öğretileriyle aksilikleri kovmaya endeksli
sonunda ofise geldim
güldüm geçtim
sakinleştim
özünde sakin bi insanım sonuçta
son bi gün ve ay bitecek şükür
ve ben artık tek bir aksilik dahi istemiyorum
diye içten içe söylenerek koltuğa yaslandım ki masamda
elektrikler gitti geldi gitti geldi
bilgisayar, çay kahve makinası çalışmıyor
telefon şarj olmuyor
görüşmeler bekliyor, basımda organize etmem gereken düğünler
toplantılar ve hazırlıklar var
hayy ben bu şansın.. diyip sövecekken
pozitif düşün, yasanan her aksilik belki de baska bi iyi bişey
için sebep diiyerek olumlamalar kafamda :)
ama ayın basından beri birikmiş bi bıkkınlık var
ayın ilk haftası gemide bir nişan organizasyonunda
gemiye girişte takılıp neredeyse düşecekken
imdadıma yetişen korkuluklar sayesinde ayak şişliğiyle
kurtardık
ortalama bir futbolcudan daha fazla sakatlandığımdan
artık ortopedistimiz mehmet bey;
beni görünce 'hoşgeldin gazi, gene noldu?!' diyor :)
ondan sonraki hafta canım babacagızım rahatsızlanınca
apar topar yanına gitmiş ve üzücü bir hafta geçirmiştim
tam ayy yeter derken döner dönmez bir kokteyl koşturmacasında
tümseği görmeyip takılıp tam bir beyfendinin üzerine düşecekken
kolumla tutunup zorladım ve
daha yeni bikaç ay önce ameliyat olduğum
tam iyileşmeye yüz tutmuş bileğimi incittim
Allahım niye hep beni bulur bu kötü göz mü nazar mı
aksilik mi kör talih mi bilmem ama diye sızlanırken
önüne geliyor bak göze geliyorsun kurban kes diyenler çoğaldı
göze geliyorsun, iş aşk mutlu değil herkes paylaşma herseyi'
diyenlere hakverdim
kurban kes, kursun döktür, okut kendini vs tavsiyelerinden sonra
iyi hoş ta ' ben hayvan a kıyamam, vejeteryan'im, aklıma gelir hayvan
nasıl kesicem, derken
vekaleten biri kessin dediler iyi madem dedik
yalnız bendeki göz mü nazar mı bilmem ama
bunca olaya deve kessem nafile :)
arada belki herkes böyle şeyler yasıyordur ama
bu ay bende doz aşımı oldu :p
tam bir facia yogunluk ve aksilikler silsilesi
hatta kötü gün diyip artık kendimizi deliye baglayıp
gülüp gectiğimiz günler..
uykum gelmeden yattım hatta çoğu zaman
günü erken noktaladım, tekrar saçma olumsuz bişeyle
karsılaşmamak için :)
Babam'ın da telkinleriyle önce şeb-i aruz turu Mevlana konya gezisi
ardından da Hacı Bektaş olmak üzere kısa bir kapadokya turundan sonra
inanılmaz huzur dolu döndüm cidden
Mevlevi ve bektaşi öğretileriyle büyümüş
biri olarak resmen ruhuma ilaç gibi geldi oralar
iyi ki babamı dinlemişim :)
ve iki günlüğüne de olsa ege ye kaçmayı cumadan planlamışken
gecen hafta çarşamba günü bozulan bir yerini yapmaları için
fotoğraf makinamı fotoğrafçıya götürdüm ve persembe almam gerekiyor
cuma yola çıkıcam çünkü
almaya gittiğimde baska bir fotoğraf makinası elime tutuşturmalarıyla
iyice şok oldum
-iyi de bu benim makinam değil!..
- aa öyle mi, bi sn bakalım edelim derken
baska bir müşteriye yanlışlıkla verdikleri ortaya çıktı
- sizi numaranızdan ararız, bir hafta içinde' denilince
- ne diyorsunuz, dedim yarın yola çıkıyorum ben, makinam lazım sonuçta
'off bütün terslikler beni mi bulur' derken
evin yolunu tutmuştum ki
aramışlar taramışlar bir bayan müşterinin eşi gelip
alıp gitmiş, oyüzden makinaya cantaya bakmadan almış gitmiş
gidip aldırıp gelmişler akıllılar neyse makinamı teslim ettiler
niye hiç benim hiç bir işim tereyagından kıl çeker gibi olmuyor
şu bal beni niye hiç bulmaz derken babamın sözleri aklıma geldi
- isyan etme, sınanıyorsun, Tanrı sevdiği kullarını sınar,
belki de hayır var o aksilikler de, iyi bişeye sebep, şükret'
off baba neyse kısmet diyip geçtim
aaa asıl bomba telefonumun camının kırılmasıydı
cnr da evtekstiline giderken iphone mu düşürdüm
ve camı kırıldı, neyse gelip aldılar vs
yedek tel verdiler
zaten maşallah ederi kadar cam parası istiyorlar( orası apayrı bir durumken)
service iki haftada anca olur diyip kuryeyle yolladılar
ben taksimde bir organizasyon için koştururken
yedek telide tuvalette lavabo da unuttum ve alınmıştı farkettiğimizde
ihtiyacı olan biri tarafından el değiştirdi ' diyelim :)
( buna da böyle olumlu bakmak babamdan geçti )
çünkü babama yedek teli de caldırdım
diye anlatıyorum tel de üzgün bir şekilde
babam :
- ihtiyacı varmış demek ki kızım, boşver '
diyebilen bir adam :p
neyseki imei no filan bloke ettirip bulabiliyorlarmış
ama bikaç ayda
tabi artık yedek tel isteme yüzüm yok
boynu bükük store a girip anlattım durumu
saolsunlar gene ilgilenip baska bir cihaz verdiler geçici tamir edilene kadar
ama bu seferde 15 gün bekledikten sonra nasıl olduysa yine?!
salak teleservice firması karıştırmış paketleri
tamir etmeden benim camı kırık ıphone'u kuryeyle geri yollamış :(
üstelik yanlış store a..
sinirden gülüyorum artık söylediklerinde
kendimizi gülerek kaybettiğimiz anlar..
hayy ben sizin yapacagınız işe diyip
baska service te götürerek hallederiz diyip aldık
ama artık klasiğe sardık :p
bu nasıl bir kör talihse
net olan hastane randevuları bile
bana gelince muamma oluyor :p
fakat son bir gün bugün,
ayın son günü ve limitim dolmuş bulunmakta!
ve
sanırım aylık aksilik stoğunu doldurduğumuza göre
haziran gele hoşgele artık :)