28 Haziran 2012 Perşembe

Günün Yazısı

 “Güzel insanlar,

 yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan

ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş

romantik ve anarşist olan insanlardır.

Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has

 takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla;

şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan

bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar.

Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar…”

13 Haziran 2012 Çarşamba

Black Swan / Siyah Kuğu

Son zamanlarda izlediğim en muhteşem

film..                                                                                  

Film hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki,

nerden başlayacağımı bilemiyorum..

Açıkçası filmi izledikten sonra çok ciddi bir kritik yazmayı

düşünmüştüm ama sonra büyüyü bozmak istemedim..

İlginç bir o kadar da etkileyici bir açılış sahnesiyle başlıyor..

beyazlar içinde balerin veya kuğunun başta yakışıklı bir dansçı

ancak daha sonra çirkin bir siyah kuğu tarafından kontrol edilmesi ile..

Film aslında tam bir dönüşüm, başkalaşım filmi..

Tür olarak psikolojik gerilim ancak hiç sıkılmadan koltuğa çivileneceksiniz

ve size iyi denmiş pek çok film de bu filmi izleme halinizi yaralayabilir..

Hayatıma dair o kadar çok şerit geçti ki gözümün önünden

kendimizden bir parça film sanki..

filmi izlemeden önce çok basarılı bir film olduğunu bilmeme duymama ragmen

izlerken beni resmen ters köşeye yatırdı..

Klasik yaşamlar,klasik hayata dair amaçlar..annenizin babanızın idealleri..

küçüklükten itibaren  büyüklerinizin ya da kendinizin

“bunu, şunu yap,sınavı geç,kusursuz bir şekilde saatinde okula git, işine git”  vs diye

saat gibi kurması/kurmanız..

Herşey planlı,programlı,kusursuz..

Aslında engebeli,inişli çıkışlı hiçte kusursuz olmayan hayatta

mükemmeliyetçi bir tavırla hayallerimizi inşa etmeye çalışmak..

Tek gerçek aslında size o engebeli hayatta sadece siz iken

mükemmel olmaya uğraşmak..

Kahramanımız Nina, baleyi hayatının odak noktası yapmış,

 hedefi sanatında mükemmele ulaşmak olan,

 bir zamanlar balerin olan ama hamile kalıp

Nina’yı doğurmaya karar verince baleyi bırakan annesiyle

 beraber yaşayan, son derece kırılgan, naif bir kız..

ama olduğu gibi değil, olmak istediği gibi davranan/yaşayan biri..

Onun üzerinden anlatılmak istenen karanlık ve aydınlığın birleştiği

zamanlarda nelerin yaşanabileceği ki bu Nina'nın başına gelenlerin bir göstergesi.

Siyah Kuğu Nina'nın kötü tarafı, Beyaz Kuğu ise tam tersi iyi olan zayıf tarafını ifade ediyor..

Kusursuz bir duruş ve gösteri.. bale ve illuzyonlar..

film akıl almaz sekilde o kadar bağlıyor ki insanı..

Bale gibi bir dansla uğrasıp aslında o kusursuz hale gelmek için çekilen eziyetler,

forma sokulan ayaklar,estetik duruş..

Hep bir iadealimiz, yada bir eksiğimiz, sürekli bir iş için koşturan bizler

aslında kutuya sıkışmış dönüp duran balerinler gibi değil miyiz?

Mükemmel kutumuzda dönüp duruyoruz..

ev bir kutu, iş yeri bir kutu, binilen vasıta bir kutu, dünyamız bir kutu..

hep iyi olmak, hiç hata yapmamak adına uğraşlar..

Baştan çıkartanlara fırsat vermemek;

dümdüz bir yolda dosdoğru, tökezlemeden yürümek midir mükemmel olmak?

 Mükemmel olmak, kusursuz olmak mıdır?

Ve aynalar..

filmde insanın kendisiyle hayatıyla sorgulamasını vurgulayan aynalar..

Aynalar insanların adeta bir kopyasıdır..

İyiyi,kötüyü;güzeli,çirkini;eğiriyi,doğruyu yorumsuz olarak

gösterirler..

İşte bunun içindir ki aynalar,yüzyıllardır insanların vazgeçemedikleri bir alet olmuştur..

İnsanın içindeki iyilik ve kötülük insanın içinde vücut buluyor

ve o değişimi Nina nın hayatında aynalarla o muhteşem sahnelerle

o kadar iyi vurgulamış ki yönetmen alkışı hakediyor..

İnsanın herşeyi kendi benliği içerisine iğne gibi batırarak ortaya çıkarması,

karanlık bulgular,benlikler,davranışlar..

Hem beyazlığın, masumiyetin hakkını vermek, saflığa hayat vermek

hem de siyahın karanlığında o masumiyeti boğmak..

Hem iyi, hem kötü olmak..

Hepimizin içinde kötü kalpli ikizimiz ara ara ortaya çıkar ya,aynen ölee..

ve ne kadar zarif bir eser olan Kuğu Gölü ile bunu ortaya koymuş film..

Işıkların ön planda tutulduğu güzel kuğuların renk saçtığı sahnelerde

hayal dünyası gibi gözümüzün önüne serilen muhteşem bir film..

Bu arada Natalie Portman ın oyunculuğunu zaten beğenirdim ama üstüne kat be kat

kattığını söylemeden geçemeyeceğim..

Şiddetle tavsiye ederim!..

Tek söyleyebilceğim: Black Swan ın kusursuzluğu sanırım :P























7 Haziran 2012 Perşembe

karalamaca

Yara açıktır ve hep içerlere işler.

Hayatı senin gibi görmeyenlere anlatsan dinlemezler,

 dinleseler inanmazlar.

 ''Biz böyle görmüyoruz senin ruhun hasta''derler....

Kendin gibi birini bulana kadar hastasındır...Belkide.

5 Haziran 2012 Salı

karalamaca..

“İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı.

 Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz.”