8 Ağustos 2014 Cuma

kaldığı yerden..

facebook un en iyi yanı sanırım eski dostlarına

çocukluk arkadaşlarına ulaşabilme imkanı sunması..

Geçen gün gelen arkadaşlık isteklerine bakınca

Soyadlar bayanlarda değişmiş ya da eş soyadı eklenmiş olsa da

erkekler değişmiş olsa da

hemen hafıza eskiye yöneldiği için hatırlıyorsun

sima bir yerden çekiyor seni..

Birbirini tanıyınca nasıl da özlemle başlıyor sorular :)

sıcacık..samimi..içten..

çocuktun çünkü ozaman..saf ve temiz duygularla çıkarsız oyun oynar

dünya umrunda olmazdı, bilmezdin..:)

art niyet yoktu

oyunla başlayan bir dünyan vardı..

Gruba kattık birbirimizi

Kimsede tek kelime sitem veya kırgınlık yok..

Özlemle hal hatır sorma direkt..

Konuştuk şurdan, burdan..

Aileleri sorduk..

İlk cümle:

-'Babam öldü biliyor musun Gülşen?!'

- :(( yaa :( Başın sağolsun :(( Çok üzüldüm

....

-Herkesin birbirini tanıdığı küçük yerlerde büyüdüğünde

Ahmet'in oğlu, Mehmet'in kızı'sın ve

aileler o kadar içiçe ki kendi baban annen gibi oluyor

komşu çocugu anne babası da..-

.....

Hatırlar mısın, bahçede uyumak istemiştik te

cengiz amca (babası) cibindirik kurmuştu bize:)

o kadar çok ağlamıştık ki yapmıştı :)

....

çapaya giden köylüleri almaya gelen traktörün arkasına takılır

bağın bahçenin içinde akşama kadar oynardık

erik bahçelerinden erik çalma maceraları :)

anlatıp durduk :)

Çocukluğumun bir kısmı Aydın - İzmir arası

özellikle de köy gibi küçük ilçelerinde

ege köylüleri içinde mutlu ve huzurlu geçince

bellekte hep bir mutlu bir kız çocuğu fotografı..

...
...

Konuşma uzar gider..

o güzelim çocukluk günlerinden..

geçmişten..

Nasıl da umut dolu, idealist olduğumuzdan..

ilkokul,ortaokul u beraber okumamıza karşın

farklı liselere gitmiştik

aynı ideallerde

aynı kültürde

çağdaş ve modern şirin ege ilçelerinde

yetişmiş

milli duygularla bezeli iki ruhtan da

aynı cümle çıkmıştı bir anda:

- 'Memleketin her köşesi kutsal!..

Türk bayrağının dalgalandığı

her yerde görev yapacağız'

Söylediklerimizi hatırlattı bir anda Sevda..

susmuştuk bir anda..

Ben savcı olmak istiyordum çünkü,

o öğretmen..diğerimiz doktor..

23 Nisanda cübbe buldurur anne babama,

 küçük bir savcı olurdum..

Ama malesef artık memleket bölünmüş,

bayrağı da artık her yerde dalgalanmıyordu

:((
...

Birinin babası ölmüş, annesi zorda kalmış

liseden sonra taliplerden en uygunuyla evlendirilmiş,

eğitim hayatı sona ermişti..

evlenip eşiyle egede iki çocuğu ile yaşayan

bir ev hanımı..

Müge doktor olmuş hakikaten ve

binbir zorluklarla geçen eğitim hayatı ve

çalışma koşullarına rağmen direnen bir doktor

ama idealizm kalmamış tabi..:(

yaşantılar başka..iç dünyaları başka..

ideallar başka olmuş zamanla..

Mutlu hayatın keyifini süren gülerek anlatırken

hayatı zor geçen de içi buruk anlatıyordu belki ama

hepimizde 'ne iyi oldu yıllar sonra karşılaşmamız' tevazusu :)

Çoğu civar kentlerde yaşantısına devam..

Antalya, muğla vs..

Telefonlar alındı..

İrtibatta kalıp hatta yazın toplanma kararı alındı :)

Ama şu bir gerçek ki;

hepimiz farklıylen, belki senin siyah dediğine o beyaz diyecekken

farklı görüş ve yaşantılarda iken

hala gördüğünde çocukluk yılların aklına gelip

gözlerin doluyor ya

çocuk saflıgıyla sımsıkı sarılmış dostluk olduğu için..

ne gariptir ki ne kadar zaman gecerse gecsin dün ayrılmış gibi

muhabbete girersin ve hep kaldıgı yerden devam eder :)

sevgiler:)