Mola vermek isteriz
Biraz soluklanmak..
içimizdeki aşk sürgünlerine direnmek..
mücadele etmemek..
Biraz soluklanmak..
içimizdeki aşk sürgünlerine direnmek..
mücadele etmemek..
durup düşünmek isteriz bi an!..
kaç mevsim geçti..kaç kış..
Gönlünde aşk feryatları..
Yorgun umutlar..
Zulada hayat korkuları ve cebimizde
kaç mevsim geçti..kaç kış..
Gönlünde aşk feryatları..
Yorgun umutlar..
Zulada hayat korkuları ve cebimizde
biriktirdiğimiz düşlerle uzaklaşmak..
toparlanıp yolculuğa çıkmadan önce
yoklarız içimizdeki tozlu rafları..
geçmişin kanatlarında yaşadığın acılar
birer birer gözünün önünden ihtişamla
toparlanıp yolculuğa çıkmadan önce
yoklarız içimizdeki tozlu rafları..
geçmişin kanatlarında yaşadığın acılar
birer birer gözünün önünden ihtişamla
geçer..
sızılı günler üşüşür aniden
yorgun gözbebeklerine..
o içimizdeki çaresiz bekleyişlerin
dumanı yokolur gider..
tanıdık bir ayrılık yürek kapında tebessüm
sızılı günler üşüşür aniden
yorgun gözbebeklerine..
o içimizdeki çaresiz bekleyişlerin
dumanı yokolur gider..
tanıdık bir ayrılık yürek kapında tebessüm
eder sürgün bakışlarında uzak şehirler
uzanırken,
telaşlı adımlarla hüzünden kaçar..
telaşlı adımlarla hüzünden kaçar..
içindeki aşırı sevdanın yanılsamalarını
kendine saklarsın..
kırık aşklar yuvarlanır,
uzanır, yol olur gökyüzüne..
Yorgun bir ömrün hikayelerine bilenip
kendi yazdığımız satır aralarını okuruz
yorgun bir ömrün yollarında
kendine saklarsın..
kırık aşklar yuvarlanır,
uzanır, yol olur gökyüzüne..
Yorgun bir ömrün hikayelerine bilenip
kendi yazdığımız satır aralarını okuruz
yorgun bir ömrün yollarında
içimizdeki çığlıklarla sevda bahçesinde
tekrar heveskar yürümek
yalnızlık ve vefasızlığa inat,
kangren bir yarayı kesip atmak isteriz..
içten içe zaman tünelinde 'o'na
yaklaşmayı umarken kaybolmak..
.....
Zaman geçer..gün döner..
ayrılığın tortusu aşınır yürekte..
Ve 'aşk' zamanı durdurup
'O' nda kaybolmak,
teninde erimek demekken
deli bir fırtına varlığına dair herşeyi
.....
Zaman geçer..gün döner..
ayrılığın tortusu aşınır yürekte..
Ve 'aşk' zamanı durdurup
'O' nda kaybolmak,
teninde erimek demekken
deli bir fırtına varlığına dair herşeyi
süpürür