Herkesin bildiği yollardan geçiyorum
kör,sağır,dilsiz..
engebeli, zor ama çekici..
gizli olan yasaktı..
saklıda kalanın bedeliydi acı.
Bir resimdi bu;
huzura hasret, sükunete durulan..
dimdik..
Ve hayat, yalancıydı.
Akıllı bir oyuncu,hayat
ve sen her seferinde sürüklenen olmamak için direnen
içinde sessiz çığlıklar biriktiren piyon..
Bazen öyle olur ki hatta
kaybolursun..kimseniz yok gibi gelir..
yalnızlık içinde yokolursun,
tek başına,kayıp..yıkık..
özlersin..
kaybettiklerine sarılırsın..
özgürce ağlarsın..
geç kalmışlıkların ortasında
hatıraları seversin..
........
Zaman geçer..
biriken gönül nemini salarsın
özgürlüğün sonsuz uzağına..
hoyratça savrulan zaman,
alır sızıları,koyar yerine içsel avuntularını..
Havlu atmayı mazaret olarak algılarsın..
Anlarsın ki,bir zafer değil savaş alanı
ve mücadele etmek zorundasın.
kimi azdan, kimi çoktan
kimi vardan, kimi yoktan imtihanda.
yıpranmışlığın telafisi yok
bilirsin..
sade ve basit
hayat hiçbir zaman mükemmel değil ne de olsa
zamanın koridorlarında arta kalan geçmişin
ve bugün;
aklımın kıvrımlarında yaşanmamış zamanları süpürüyorum
bağışlıyorum bugüne kalmayanı ve yok olanı yarına
ömrüne kök salmışsa da hüzün ve acı
yaralanmaya en müsait yanlarımla koşuyorum yine;
Henüz kopmadığıma göre hala tutunuyorum!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder