Değişiyor mevsimler..
Aylar,yıllar birbirini kovalıyor..
Mevsimler yer değiştirirken, nerede olduğumuzu bilmeden koşturup duruyoruz..
Her seferinde acıyan ruhumuz olurken, bedenimizi saymıyoruz bu karmakarışıklıkta.
Yaş alıyoruz(?!)..yaşlanıyoruz..
Kimi zaman yalnızlaşıyoruz..Kimi zaman çoğalıyoruz..
Adını unutup yaşadıklarımızın ölüyoruz ara sıra,kayboluyoruz tanıdık çehrelerimizde
ve susuyoruz belli belirsiz.
İleriyi düşünüp hayaller kuruyoruz, kanayan geçmişimizken..
acısını dindirdiğine inandığımız yalnızlıklara inat geleceğimize dalıyoruz..
Oysa büyüdük hepimiz ve artık çocuklara bıraktık oyunlarımızı ve oyuncaklarımızı,
hayatla oynamaya devam ediyoruz..
Kimi zaman başka hayatlara oyuncak olurken hayatlarımız,
kimi zaman da oyun oluyoruz kendi hayatlarımızda..
Düşüyoruz bazen..acı çekiyoruz,
ve yok oluyoruz..
Dağılıyoruz zaman zaman..
Uzak diyarlara gidiyoruz..yabancı şehirlere..
yozlaşıyoruz belli belirsiz..
Unutuyoruz hayallerimizi,kırılıyoruz ara sıra..
Engellerimizden kurtulmak için hayaller kurarken
başka dünyalar herzaman yalnızlığında senden uzaklaşıyorlar..
Seviyoruz..sevmenin yetmediğini de biliyoruz..
sevmeye çabalıyoruz..ya da çok severken kaybediyoruz..
Biz hiçbirşey olamadığımızdan ötürü, herşey bizi biraz daha yalnızlaştırıyor
Oysa farkında olmadıklarımız..
kanayan yalnızlıklarımız..tekil aşklarımız..
herşey olanlar,aynı zamanda hiçbirşey gibi duranlar..
maddeler ve manalar..
şu fizik..şu kimya..
Şu asfalt yol..
içi boş hayvan bedenleri..
derisi yüzülmüş ruhlar..
soğuk sevişmelerin sıcak dışavurumları..
tenlerin kaybolmayan kokuları..
işitilmeyen suskunluklar..
..............
..............
Ve ruhumun en koyu karanlıklarında beslediği ışığın bile yetmediği
yetemediği
yalnızlık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder