6 Aralık 2010 Pazartesi

''Biz büyüdük ve kirlendi dünya!..''

Kanayan dizlerim yok artık

daha çok yüreğim sızlıyor..

dizlerimin kanaması pahasına erik ağaçlarına tırmanamıyorum..

dalların ucundaki eriklere uzanırken ki heyecanım yok..

Yağmur yağıyor ama ''çiçekler büyüyor'' diye sevinemiyor

üzerim ıslanıyor diye kızıyorum!..

Toprağı karıştırmayı,çanak çömlek yapmayı

kumdan kaleleri bıraktık,ellerimiz kirlenir diye..

Büyüdük...

Düşler kuramıyorum artık,bulutların beni başka evrenlere taşıdığına inanıp

çiçek toplamayı unuttum..

kocaman kalpler çizip buruşuk kağıtlarla oynayıp sonra babama gözlerini kapatmasını söleyip

yaptığım şekiili kağıdı büyük süpriz heyecanıyla verdiğim günler geçti..

Büyüdük..


Sokakta bulduğum yavru aç kediyi doyurmak için koşarak bakkala gidip cebimdeki son harçlığa kadar verip süt aldığım

ve onun süt içisini zevkle seyrettiğim günlerin şevki yok yüreğimde..

Çocuktuk....

Şimdi Büyüdük..

Çocuk cesareti yok artık

gerektiğinde susmayı idare etmeyi öğrendik..

büyüdük..

geceleri beni, ailemi ve bütün insanları yılandan, akrepten, canavarlardan, bir de karanlıktan koruması için dua etmiyorum

artık,daha derin korkular,kaygılar yerleşmiş yüreğime..

Döönüpte bakınca o masumiyet yıllarına

mızıkçılık yapasın gelir,çocukluğa dönesin gelir

hatta hep orda kalasın..

.....

....

ve dudağında yarım bir ezgi..

üstadın dediği gibi:

-Biz büyüdük ve kirlendi dünya!..

Hiç yorum yok: