Uzun zaman olmuşş..:p
Bloğumu özlemişim :))
Ne çok şey birikmiş..
Bayram bunalımına giremedim şükür bu yıl..:)
Zaten onaylamadığım ritüel olarak karşı çıktıgım bir bayram,
hayvan pazarları görüntüleri görüp sinirlenmek yerine
karış karış avrupanın bir kısmını (Atina,Roma,Florensa,Napoli,Venedik,Milano,Marsilya..)
derken gezdik gördük eğlendik..
- seyahat notlarına ayrı bir zaman ayırdık efenim :)-
Günler ve haftalardan sonra sonbahar..
ve kış geldi sayılır..
Gardrop resetleme zamanı..:p
sevdiğim mevsim yaklaşmış
içim çiçek :))
Yalnız döner dönmez
biriken işlerle yüzleşmen
ve koşturmaya adapte olman zor olsa da
işler güçler..seni bekler :))
Son günlerde özel ilgi alanlarıma zor da olsa vakit ayırabiliyorum..
Benim için son dönem 'zaman' öyle önemli hale geldi ki anlatamam..
Herşey için bir zaman tablosu oluştu nerdeyse :p
Sabahın dördünde beşinde de olsa film seyreder
kitaplara dalan,
saman kağıtlardan yapılmış ajandasına
yazılar, notlar, denemeler yazan,
tarihi araştırmalar yapan,
-yarasa gibi olsa da düzen :p -
bir şekilde vaktimi programlayabilen
bir konuma geçtim
Araya iş arası ney kursu ve senaryo atölyesi girdi bi de:)
Artık ötelediğim herşeyi
yada zaman yok diye es geçtiğim birçok şeyi
programlar veya birşekilde vakit ayırıp yapar
konumdayım..
Çevremdeki insanlar yoğunluğumdan şikayet etse de
işimle,sevdiklerimle hiç olmadığı kadar mutluyum...
Sorumluluklarımı da yerine getiriyorum..
Çıkıp hava da alıyorum..
Gerçek dünyadan daha fazla huzurlu ve mutlu olmamı
sağlayan sevgilimle de vakit geçiriyorum..
'Çok çalışıyorsun'
'Çok yoğunsun, hayatını yaşamıyorsun'
diye nitelendirenlerin aksine hayatımda hiç olmadığı
kadar mutlu ve huzurluyum!..
Kendime ayırdığım zaman dilimini
hayattaki saçma boşluklar yerine
kitap okumak, müzik, kendi yazdığım romanım,
film kareleri, gözlemlediğim ara ara karakterler,
sinema,tiyatro ve geziler alıyorsa
ve zaman yetmeyip geçip gidiyorsa ne mutlu bana!..:)
Ve bunu dışardaki kalabalığın 'yoğunluk' olarak yorum
getirmesini umursamıyorum..
Kimse kusura bakmasın;
sözsüz- enstrumental müzikten,avrupa sinemasından,
tüm ağırlığıyla gerçek edebiyattan vazgeçemem..
ruhunu,kafasını,yüreğini,kemiklerini hatta
içindeki boşluğu dolduran herşeye sadık ve onlardan
vazgeçemeyecek kadar eski kafalı biriyim sanırım :p
Bugün kavuştum hepsine uzun bir aradan sonra..
kitaplarıma,kalemlerime ve yazılacaklara..:)
Masamın üzeri,
sonrasında yatağımın üstü
okumak,yazıp çizmek notlar almak
kadar zevkli birşey yok benim için..
Hava soğuk ama
dışarı çıkma vakti alışveriş yapmalıyım..
Sonbaharın soğuğu kemiklerime kadar işlese de
seviyorum..:)
Bu mevsimin gelişi beni çok fazla heyecanlandırıp mutlu etmiştir
yaprakların dökülmesi, rüzgarın hışırtısı,
kurşuni renkler eskiden bu yana hoşuma gider..
Bu mevsim de böyle oldu :))
Herkese selamlar!
en önemlisi bu güzel mevsime :)))
Hadi bakalım :p
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder