aşk ve nefret koynumda
yan yana..sırt sırta..
gözlerimin feri kaçmış ağlamaktan
gitme vakti gelip çattığında
susarsın yaa
ölee..
susuyorum..
avaz avaz..
....
tuhaf bir günü yaşıyor istanbul..
soğuk iliklerime kadar işliyor
soğuk bir gecede omuzuna
birden bire devriliyor hayallerin
o kadar çok anı gömüyorsun..
yağmur çiseliyor
ruhun dalga dalga.
şehrin ortasında
yalnızlığın verdiği acıyla
ellerin ayakların buz kesiliyor
kulağında ayak sesleri..
yürüdükçe siliniyor yaşanmışlıklar..
adımların kaybettiklerinle dolu..
yüreğinde binbir sevinç varken
adını hatırlamak için bile
bir kıpırtı olmadığında siliniyor
tüm siluetler..anılar..
sevinçlerin içinde ufakta olsa umut
barınırken,
dipsiz kuyulara benziyor,
bir küçük ışık süzmesi olmayan...
arkana dönüp bakıyorsun
ruhun da donuyor o an..
başını kaldırıp göğe bakıyorsun
yere düşen yağmur damlaları
geçiyor yüzünden..
ellerini birbirine değdiremiyorsun
ceplerinde üzüntüler..
zaman tünelinde gömülüyor
düşlerin
dilin damağın susuyor
her kelimesinde aşk batırıyor
hızla çarpan yüreğine
artık hiçbir şey söylemek istemiyorum..
yordum kendimi..
zaten sözcükler yetersiz adadıklarıma..
zaman acımasız..
bir o kadar hain!..
anılar ardı sıra karşımda
süzülüyorlar..
...
yüreğimden hep böyle geçip gittin
acımasızca geçip gittin
düşe kalka sildin kendini
yüreğimden..
kendin..
merak etme,sövmeyeceğim ihanetlerine
hiçe saymalarına,değersizliklerine
susacağım..
avaz avaz..
suskunken çıldırmayı biriktirdim
haykırmak isterken
herşey yolunda rolleri
bu yüzden..
........
umut dolu hayal kırıklıkları sarmış
ruhumu..
tükeniyorum..
cümlelerim tükeniyor..
artık hiçbir şey söylemek istemiyorum..
herşey birbirinin aynı..
kapatıyorum sayfaları..
ayağa kalkıyorum
içim dışım paramparça
ama gücüm yetene kadar
ilerliyorum,
kulaklarım duymuyor rüzgarın ugultusunu
tırnaklarımı batırıyorum umuda
...
Ve
Ben çekiliyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder