Yaşanılanların hüznüne tanık zaman..
acılı bir ömrün izne tabi kentlerinde
aşkın efsunlu kollarında yakaran insanlar..
sonsuzluğa taşan içsel feryadın
yakana yapışıp hesap sorması
gibidir geçmişin aşk günlükleri
arasında kaybolmak..
kaybolursun..
öfkeli kalabalıklar arasında dolaşırken
yalnızlığın sureti düşer yüzüne..
anılar..kırgın sayfalar..aynı masallar..
zamana tanıklık etmiş mutlu resim kareleri..
belirsizliklerle dolu sarı düşlerde
kendi çığlıklarımızı dinleriz bir süre..
Ezik avuçlarda yerleştirdiğimiz hüzünlerle
hayata tutunmak
ruhumuzdaki kelepçeleri söküp atmak
kendi hikayemizin egemenliğini ilan ederiz
yeniden tutunmak
hayata aşka derin gözlerle bakmak
delice sarılmak isteriz
acısı dinmeyen dişlilerinden kurtulunca aşkın
nehir oluruz hayata akmak için..
ilmek ilmek hayatına dokuduğun sızılar
yüreğinin en sancılı yerleri sarar
gönlünün yorgunluğu gider,
dizlerin kanamaz artık..
umursamaz olursun sahte gülüşleri
derin bir boşluğu yaratır hayat
yüksekten bir anda hazırlıksız atlamanın
verdiği hisse benzer bir boşluk..
tekrar toparlanacak olmanın verdiği haz
doğan güneş, dinen yağmurlar..
yenilenirsin..
umutlarla bezenip sunulan yollarda yeniden yürümek,
aşk diye yeniden sayfalara renkler işlemek,
kırgın bedeni yeniden sevgiyle dans ettirmek,
şu çelişkili hayatta
kendi çizgilerimizi hayata resmetmek gerek..
Çünkü düşündüğümüzden çok daha fazlasıyız!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder