14 Kasım 2011 Pazartesi

Arsız Sevgili!..

Bir masaldı aşk..

Uğruna çabaladığın,gözyaşı döktüğün..

Zorluklarla mücadele edip

yorulduğun..

Kimi zaman coşkun..

Kimi zaman durgun..

Akıp giden bir nehir gibi..

Rüya gibi gelip geçer zaman..

Yolun belirli yerlerinde ara sıra durursun..

Zaman zaman acı çekersin..

Gün gelir aşkın onarılmaz yaraları oluşur,

ihanetin soğuk yüzüyle karşılaşırsın..

Çok sevmenin ağırlığını taşıyamayan yürek,

ihanetin altında ezilmekten artık korktuğundan

veda etmek ister..

Yürek yorulmuştur artık..

Hafiflemek ister..

Izdırapla kavrulan ruh

kin besler,

Kalbin affetmediği gibi

sevmek cüretini de gösteremez artık..

Sadakatinle aptallığına kızarsın..

Gururunun bardak parçaları gibi

kırılıp yokolmasına yakarırsın..

Kinin adını bile bilmezken

aşka düşman olursun..

Kinlendim artık..

Gereksiz bir aşka yürek yormanın

anlamsızlığını keşfedersin..

Dilim..dudağım..ellerim sessiz..

Bir tek gözlerim konuşuyor..

gözlerinin arkasındaki ihaneti gördüğünden beri..

Umrunda bile olmayan gözlerim..


Sen..mutluluğum..hüznüm..umudum!..

Hiçbirşeyim olmamalıymışsın aslında!..

Hey Seni yazıyorum; masumiyet ustası!..

Arsız Sevgili!..

Daha kaç yürek yakacaksın?!

kaç yakarış..

kaç saf yürek..

bilmiyorum

ama ben seni ASLA affetmeyeceğim!..

Çünkü dilinde her daim aşk vardı,

yüreğinde ihanet!..
















Hiç yorum yok: