12 Kasım 2011 Cumartesi

Aşk Yorgunluğu!..

Mola vermek isteriz

Biraz soluklanmak..

içimizdeki aşk sürgünlerine direnmek..

mücadele etmemek..durup düşünmek isteriz bi an!..

kaç mevsim geçti..kaç kış..

Gönlünde aşk feryatları..

Yorgun umutlar..

Zulada hayat korkuları ve cebimizde biriktirdiğimiz

düşlerle uzaklaşmak..

toparlanıp yolculuğa çıkmadan önce

yoklarız içimizdeki tozlu rafları..

geçmişin kanatlarında yaşadığın acılar

birer birer gözünün önünden ihtişamla geçer..

sızılı günler üşüşür aniden

yorgun gözbebeklerine..

o içimizdeki çaresiz bekleyişlerin

dumanı yokolur gider..

tanıdık bir ayrılık yürek kapında tebessüm eder

sürgün bakışlarında uzak şehirler uzanırken,

telaşlı adımlarla hüzünden kaçar..içindeki aşırı sevdanın yanılsamalarını

kendine saklarsın..

kırık aşklar yuvarlanır,

uzanır, yol olur gökyüzüne..


Yorgun bir ömrün hikayelerine bilenip

kendi yazdığımız satır aralarını okuruz

yorgun bir ömrün yollarında içimizdeki çığlıklarla

sevda bahçesinde tekrar heveskar yürümek

yalnızlık ve vefasızlığa inat,

kangren bir yarayı kesip atmak isteriz..

içten içe zaman tünelinde 'o'na yaklaşmayı umarken

kaybolmak..

.....

Zaman geçer..gün döner..

ayrılığın tortusu aşınır yürekte..

Ve 'aşk' zamanı durdurup

'O' nda kaybolmak,

teninde erimek demekken

deli bir fırtına varlığına dair herşeyi süpürür

umutlar yok olur

yürekte sadece yorgunluk kalır..

































Hiç yorum yok: