çıkıp cama soğuk havayı çekiyorum içime..
geceye yüzümü dönüp savuruyorum gözyaşlarımı..
anılar geçiyor gözümün önünden,dostlar,insanlar
aşklar geçiyor..
Gözüm cama vuran aksime takılıyor..
O kadar hain ki karanlık, gözyaşlarımın sesi duyulmuyor..
Hepimizin içine sevgi arayışı var,hepimiz yalnızız..
suya hasret çiçekler gibi..
Yedirip te açığa vermiyoruz yalnızca belki..
Her gece yalnızlık akıyor evlerden
birileri geceye küfrediyor
perdeleri çekilen evlerde
kimbilir ne düşler var?
...
aklımın deliliği ile dinginliği arasında gidip gelen
umutlarımı koruyorum..
ışıkları kapatıyorum..
içimde eski yeni ne varsa kusuyorum karanlığa..
yaşanmışlıklar,yokluklar,acılar,sevinçler,aşklar..
ortalığa döküyorum..
sokağa fırlatıyorum hatta,
ne kadar kırgınlığım varsa;
tutabilene aşk olsun!..
.....
hiç hesaba katmadım gözyaşlarımı bugüne kadar,
toplamadım mutluluklarımı..
alt alta koysam düşlerimi,dünyayı satın alabilirdim belki
kırgınlıklarımı toplasaydım boyumu aşardı mutlaka
bir bedeli vardır hep hayatta herşeyin ama
geçmişi mi sorgulamalıyım,
sevdiklerimden bedel mi isteyeyim,
ya sevemediklerime o zaman ne diyeyim?!
Her kimi sevmişsem bir zaman biryerlerde helalleşmişizdir elbette,
varsa alacağımız vereceğimiz onu da gözardı etmişizdir
ama zaman geçer de silinmiyor mu yaşananlar
bellek bir canavar,unutturuyor mu
her yeni gelen de, gözlerine bakıp tanıdık bir iz ararsın..
dimdik duran o yürekler aslında savaş sonrası yıkım yeridir
toplu mezarlıktır
dindi sanarsın, o sızı geçti dersin
ne zaman kendine kalsa o yürek
geçmişe döner yüzünü..
bir zamanlar sevilmiş olanın ruhunu
hep içinde taşır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder