19 Haziran 2011 Pazar

Terkedilmiş ruhlar -2-

çıkıp cama soğuk havayı çekiyorum içime..

geceye yüzümü dönüp savuruyorum gözyaşlarımı..

anılar geçiyor gözümün önünden,dostlar,insanlar

aşklar geçiyor..

Gözüm cama vuran aksime takılıyor..

O kadar hain ki karanlık, gözyaşlarımın sesi duyulmuyor..


Hepimizin içine sevgi arayışı var,hepimiz yalnızız..

suya hasret çiçekler gibi..

Yedirip te açığa vermiyoruz yalnızca belki..

Her gece yalnızlık akıyor evlerden

birileri geceye küfrediyor

perdeleri çekilen evlerde

kimbilir ne düşler var?

...

aklımın deliliği ile dinginliği arasında gidip gelen

umutlarımı koruyorum..

ışıkları kapatıyorum..

içimde eski yeni ne varsa kusuyorum karanlığa..

yaşanmışlıklar,yokluklar,acılar,sevinçler,aşklar..

ortalığa döküyorum..

sokağa fırlatıyorum hatta,

ne kadar kırgınlığım varsa;

tutabilene aşk olsun!..
.....

hiç hesaba katmadım gözyaşlarımı bugüne kadar,

toplamadım mutluluklarımı..

alt alta koysam düşlerimi,dünyayı satın alabilirdim belki

kırgınlıklarımı toplasaydım boyumu aşardı mutlaka

bir bedeli vardır hep hayatta herşeyin ama

geçmişi mi sorgulamalıyım,

sevdiklerimden bedel mi isteyeyim,

ya sevemediklerime o zaman ne diyeyim?!

Her kimi sevmişsem bir zaman biryerlerde helalleşmişizdir elbette,

varsa alacağımız vereceğimiz onu da gözardı etmişizdir


ama zaman geçer de silinmiyor mu yaşananlar

bellek bir canavar,unutturuyor mu

her yeni gelen de, gözlerine bakıp tanıdık bir iz ararsın..

dimdik duran o yürekler aslında savaş sonrası yıkım yeridir

toplu mezarlıktır

dindi sanarsın, o sızı geçti dersin

ne zaman kendine kalsa o yürek

geçmişe döner yüzünü..

bir zamanlar sevilmiş olanın ruhunu

hep içinde taşır

Hiç yorum yok: