27 Nisan 2011 Çarşamba

sonbahar,kış,bu ne lan (?!) :),yaz...

Nisan ayını geride bırakacağımız şu günlerde hala kış taklidi yapmaya devam etmesi,hatta inat etmesi

herkesin sinirini bozmuş durumda..artık hangi mevsimdeyiz adlandıramıyoruz da..

sıcaklığın artmasını, ağaçların çiçek açmasını beklediğimiz şu günlerde

tam da tersi iliklerimize kadar üşüyoruz..

Hepimiz ilkbaharı bekliyoruz..

ilkokul sıralarından bu yana öğretilen o mevsim döngüsünü hatırlıyorum..

sonbahar,kış,ilkbahar,yaz!...

doğa döngüsünde kış ile yaz arasındaki mevsim olan ilkbahar..

hani ağaçlar çiçek açar da havalar ısınır,insanlar da bir bahar yorgunluğu olsa da olumlu bir hava eser..

Bu aylarda daha bir enerjik hissedersiniz kendinizi..

Her mevsimin kendine göre güzelliği olabilir ama benim için bahar, yeniden doğuş,diriliş,tazeleniş anlamında..

bahar ayı bana yenilikleri çağrıştırır

her ne kadar 'kış' kadını olsam da kış mevsimini daha çok sevsem de

bahardan herkesin beklediği o cıvıl cıvıl örtüyü ben de bekliyorum

Bahar aylarıyla beraber yükselen enerjinin hayatımıza yenilikler getirmesi dileğimle

üstadın aklıma gelen çok sevdiğim

dizelerini paylaşmak isterim :


beni bu güzel havalar mahvetti,

böyle havada istifa ettim evkaftaki memuriyetimden.

tütüne böyle havada alıştım,

böyle havada aşık oldum;

eve ekmekle tuz götürmeyi böyle havalarda unuttum;
şiir yazma hastalığım hep böyle havalarda nüksetti;

beni bu güzel havalar mahvetti.


Orhan Veli Kanık









6 Nisan 2011 Çarşamba

Terkedilmiş Ruhlar..

Işıkları sönük şehirler gibiyiz..

uzaktan bakınca belirsiz bir silüet

soluk bir sanrı,mevsimsel bir kırgınlık..

kendi göz hapsinden kurtulmaya çalışan

uykuya muhtaç,yorgun ama olgun bedenler

suratlar yalnızlığa benziyor

o eşsiz soluk tebessümler ve kesik bakışlar..

sonbahar gibi biraz da..

kıyamete benziyor dudaklar,dipsiz bir aşk gibi

koyu ve bulanık..

şiir gibi..

Çok koştuk..çok konuştuk...

susmalıyız belki de..

yorulduk biliyorum ve özlüyorum

hayatın muhtaç kaldığımız gülen yanını..


.......

Coşup akan nehirler gibiyim,derinim

en az düşüncelerim kadar

Yalnızlığa sığınmış bir tarafım var,

diğer yanım kendi halinde..

sustukça duyuyorum,içindeyim dünyamın

Kaybolmak üzereyim,terkedilmiş bir aşk kadar

karanlıkların ucundaki ışığa inanan bir siluet yine de..

bir nefes daha çekiyorum derin,yaşamak için..

Bir nehirdeyim,arınıyorum,en az düşündüklerim kadar

Yalnızlığa alışmış bir tarafım var..

hayat ritmi eksik,göreceli ve de geç kalınmış

belki de

bazen soğuk,bazen sıcak

göözyaşları da öyle,herkesten uzak

kendi yanağında kuruyan

güneşsiz günlerde,loş odasında

zamanı öldüren acımadan..