27 Aralık 2015 Pazar

theraphy



22 Aralık 2015 Salı

theraphy

Hayırlı kandiller..Sevgiyle.

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.

Zamanla ışıkta yaşamayı ögrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladim sevdiklerimi. ..
Ağladım.

Yaşamayı ögrendim.
Dogumun, hayatın bitmeye başladığı an oldugunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar oldugunu
ögrendim.

Zamanı ögrendim.
Yarıştım onunla…
Zamanla yarışılmayacagını,
zamanla barışılacağını, zamanla ögrendim…

Insanı ögrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler oldugunu…
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim.

Sevmeyi ögrendim.
Sonra güvenmeyi…
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı oldugunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kuruldugunu
ögrendim.

İnsan tenini ögrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulundugunu. ..
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde oldugunu ögrendim.

Evreni ögrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını ögrendim.
Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni
aydınlatabilmek gerektigin ögrendim.

Ekmeği ögrendim.
Sonra barış için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin,
bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim.

Okumayı ögrendim.
Kendime yazıyı ögrettim sonra…
Ve bir süre sonra yazı, kendimi ögretti bana…

Gitmeyi ögrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi…
Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi…

Dünyaya tek başına meydan okumayı ögrendim genç yaşta…
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektigine aydım.

Düşünmeyi ögrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi ögrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yikarak düşünmek
oldugunu ögrendim.

Namusun önemini ögrendim evde…
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu;
gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el
sürmemek oldugunu ögrendim.

Gerçegi ögrendim bir gün…
Ve gerçegin acı oldugunu…
Sonra kararında acının, yemege oldugu kadar hayata da
lezzet kattığını ögrendim.

Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının
hayatı tadacağını öğrendim.

Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya …
Kalp durur …
Akıl unutur …
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur …


Hz. Mevlana

19 Aralık 2015 Cumartesi

Outlook - Essence - Summit ;)

Avustralyada (hayalim bi gün kesinlikle yeni zelanda ve avustralya yapıcam ) yağmur ormanlarında yaşayan insanların yaşamları ile bir kitapta kesinlikle her kadının bu deneyimi hayatında bir kez yaşaması gerektiğini anlatıyordu..
Özellikle yeni bi dönem başlıyorsa hayatında bu yeni dönemi onurlandırmak adına çok önemli ve etkili bir adım olduğundan bahsediyordu..
Ben de yeni bi dönemin benim için başlamış olduğunu hissediyordum ama bi an durup düşününce 'yoo, dedim o kadar da diil' ;)
Sonra bir 'outlook' seminerine katıldım
Tony Wiseman'ın outlook- essence- summit seminerlerini deneyimlemek insanda müthiş bir dönüşüm yaratıyor!
Hani kendisi bir din kursa hepimiz müritleri oluruz eminim, o kadar hayranız kendisine ;)
ilerlemiş yaşına rağmen muhteşem bir enerjisi var ve herkesi etkiliyor bu!..
Onu tanıdığım ve günlerce zor şartlarda
da olsa harika deneyimleri yaşadığım ve paylaştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum!..
Kendinizi tanımadığınızı bilmediğinizi farkedeceksiniz..sadece var oldugunuzu aslında yaşamadığınızı anlayacaksınız..

Eğer siz bir bahçe iseniz bildiğiniz o bahçe darma duman oluyor..;)
Çekiç, kazma kürek, iş makinalarıyla dalıyor o bahçeye ve altını üstüne getiriyor o bahçenin ;)
Fabrika ayarlarınızla oynuyorlar ;)
Kendi gerçek benliğinizle özünüzle yüzleşiyorsunuz!..
Kendimi kuru soğana benzetmem gerekirse bildiğin o soğanı soyup uğraşıp kabuğunu çıkarıp çıkarıp o soğanın cücüğüne ulaştırıyorlar!..;)
Siz eğer katı bir cevizseniz merak etmeyin; tüm kabuklarınızı kırıyorlar, zırhlarınızdan, statülerinizden, rollerinizden, konumuz veya işinizdeki evinizdeki halinizden eser kalmıyor!..
Herşeyle yüzleşiyorsunuz, ayna gibi bir yansıma!..;)
Müthiş bir deneyim!..
'Anlatılmaz yaşanır ' denen türden cidden!..
Outlook dışardan kendine bakış, Essence ise özüne..
(Buarada benim kadar bilgi paylaşan anlatan da yoktur sanırım, zaten yasak..üstelik anlatamıyorsun da çok farklı, yaşanması gerekli)
Summit te ise 1000 derecelik ısıda, ateşin altından çıkarılan kızgın kor un üzerinden yaklaşık 6 metre, yani 8 adım yürüyorsun..ve yandığını ısıyı hissetmiyorsun!..
Evet şaka gibi geliyor değil mi?! ;)
Ama evet böyle ve müthiş farklı bir deneyim..Outlook a kayıt yaptırırken ilk günler Tony e sabırsız davranıp 'ben direkt summitten başlamak istiyorum' demiştim ;) 'outlook ve essence ı atlasak olmaz mı?! ' diye sızlandım..
Hayır, dedi.. aşama aşama...hepsini bitirmen gerek..ve ekledi..çok az insandan ışık alırım, sen de var o! 
Acele etme!' dedi ama merak ediyordum
Benim için inanılmaz harika bir deneyim oldu!..
Seminer sonrası ilk pazartesi uyandım..
Bi parça daha değişmiş olarak..
Yeni ben'e doğru yola çoktan çıktığımı ama artık bu yeni benin duygularımda, davranışlarımda, bakış açımda, algılayışımda kendini net olarak gösterdiğini farketmeye başladım. 
Bi dakka dedim, bi durdum. Ne hissediyorum? 🤔
geriye baktım: indiğim kayık sahilden çoook uzakta. Ben nereye gidiyorum hiç bi fikrim yok, hiç bi zaman olmıycak da zaten, olmasın da zaten.. '
kontrol etmeye çalışmamak, çabayı, bırakmak, çok korksam da, bilinmezi kucaklamak, korkunun illüzyon olduğunu, sadece sevginin gerçek olduğunu ve aslında gidilecek bi yer olmadığını ve hatta önceden belirlenmiş yürünecek bi YOL da olmadığını farketmek, her adımda o yolu,  her an,  yeniden ve yeniden gerçekleştirdiğimi, yarattığımı bilmek.
Ortada bi YOL yoksa ve ben onu her adımımda yeniden ve yeniden yaratıyorsam öyleyse kendi tarihime bi not düşmek istedim. 'kendi mutluluğumun sorumluluğu' bunu bi sembolle onurlandırmam gerekiyodu..
Gözlerimin önünde sürekli değişecek olan bi sembolle..;)
Bu yeni dönemi, hala dalga dalga gelmekte olan bu yeni 'ben'i onurladırmak onu en güzel şekilde ağırlamak ve yeniye yer açmak için algıladığımda böyle baktığımda: saçlarını kazıtmak özellikle bi kadın için çok büyük bi hamle..yaptım ve mutluyum!..;)
Yeni ben le yeni yılda yeni umutlara, hedeflere, deneyimlere..ama hep sevgiyle!..


15 Aralık 2015 Salı

courage and self-confidence

Başkalarının yapamazsın dediği şeyi bir kez yaparsanız ondan sonra sınırlarınızı hep siz çizersiniz!.





short, shorter, the shortest ;)

7 yıl boyu saçlar belinde ve kızıl kullanan biri olarak saçlarımın uzunluğunun işaret parmağımın tırnağının yarısı kadar olması bi korkutucu geliodu ama diilmiş hatta çok nefismiş 😀ve  tüm kalbimle ifade etmem gerekiyo ki saçlarımın banyodan çıktıktan sonra havluyla kurulanamaycak kadar kısa olması (bırak kurutma makinesine ihtiyacının olmamasını falan) muhteşem bi his.🙆
Bir de benim için olayın şöyle bi açısı  da var:
gerçekten nasıl bi tip olduğumu merak ediyordum. Üniversiteyi kazandığımdan bu yana tam 15 yıldır sürekli boyandı bu saçlar. Kızıldan kahve ve siyaha, sarı, platin, beyaz, turkuaz, gri derken tüm renk scalası denendi 💁😬
Son yıllarda diplerde beyazlar görüyordum..Bazı yerlerde daha fazla beyazlar mı vardı sanki? Nasıl bi dağılımdı bu? Saçlarım ne renkti benim ya? Yani baya bi meraktaydım bi kuaför eli değmediğinde nasıl bi tiptim ben? 
saçlarım mevzu bahis olduğunda ben 'gerçekte' nasıl bi tipim? Nasıl bi görünüşüm var şimdilerde? çok mu beyaz var mesela? görmeye dayanamacak mıyım boyasız olduğunda?!
saçlarım düz mü, dalgalı mı, kalitesi nasıl, nasıl, nasıl, nasıl?? 
Sonuç:
Kestirdiğim andan itibaren bi an bile pişman olmadım. 😉👍
Eskiye veda etmenin (elbette sembolik olarak) yeni dönemi onurlandırmanın daha güzel ve anlamlı bi yolunu düşünemiyorum.
Ve evet beyazlar önlerde daha çok.. Tatlı tatlı geliolar.. ben de izliyorum. 
İlk kazıttığım an çok hoşuma gitti, hiç tuhaf bulmadım hatta bu kısalığı bekliyormuşum 😇😌
Ama tabii ki bi noktada uzatmaya başlamam gerekiyodu.
Ve evet saçlarım baya hızlı uzuyo 😉
15 günde bir 'kessek mi erkan, çok kötü bu ara dönem' diyip sabırsız davranmazsam 💁
Buarada Mos Nişantaşı ekibi harika 😉👍 sevgili Ali Subaşı ve Erkan Uzelli
saçlarda harikalar yaratıyorlar ve işlerinin uzmanı bir ekip cidden 👏🏻
eveeettt herşeyin kontrolden çıktığı o dönem başladı ve evet şapkasız bandanasız beresiz sokağa pek çıkmıyorum. Çıktığımda biraz ilgili bakışlar oluyor 👀
Ama bu hal de, hayal gücümü tetikleyen yeni bi oyun alanı oldu 
benim için.😀😉👍
Bandanın üstüne, altına değişik aksesuarlar, deniz kabukları, taçlar (galaktik prenseslikler) neler neler..
Şapka koleksiyonum oldu mesela ilgilenmeye başladım 😊
Beni sadece bir aydır tanıyan biri saçlarımın bir ay öncesinden çok farklı olduğunu gözlemliyo mesela. 
Tanımıyo etmiyo ama bu tarihe bildiğin tanık oluyo.. 
Yani her an fokur fokur kaynayan bi değişimin içinde deviniyorum. Bu değişimi hem içten dışa gözlemlemek hem de bana bakan gözlerin bu değişime bakışını gözlemlemek enteresan.
Saçlarımı kazıtmak, içimde belki de daha önce hiç gitmediğim, derinlerde bi yerlere dokundu, kendimle yepyeni bi şekilde yeniden tanıştırdı
....
Yeni bi dönemin başlangıcındaysan ve çok korkuyosan ama yeniye de iştahla ve hevesle heyecan duyuyorsan özellikle de bir kadınsan şiddetle tavsiye ederim. Pişman olmayacaksın. Pişman olsaydın kazıtmazdın zaten. Sevgiler, öptüm💋